GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Toplumumuzda bir deyim var.. “Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır”..
Bunun anlamı ne? Suç işleyen kişilerin, suçu işledikleri halde bunu kabul etmeyip, zarar verdikleri kişiyi susturmaya ve hatta suçu ona yüklemeye çalışmaları”.
İşte şuan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde bu tür yavuz hırsızlar grubu var..
Yahu kardeşim.. Siyasette bir ahlak, bir hiyerarşi vardır..
Hangi partiden olursa olsun, Ankara’nın bir milletvekili, ellerinde birçok belgelerele basın toplantısı yapıp, Ankara Büyükşehir belediyesinin 135 milyon adet karton bardak ve 200 ton çöp torbası aldığını söylüyor.
Ve Mansur Yavaş başkana soru ileterek; “Mansur başkan bu kadar yüksek rakamlarla karton bardakları niye aldın ve bu bardaklar şimdi nerede? Çık, aldığın karton bardakları ve çöp torbalarının hangi depolarda olduğunu göster”
Bu iddialar karşısında yapılacak en medeni ve şeffaf tavır şudur; Mansur Yavaş’ta çıkacak diyecek ki “kardeşim ben bu kadar karton bardak aldım, bir kısmını şuralarda kullandım, diğerleri de aha şu depolarda.. Alın basın mensuplarını, gelin görün”..
Ve ya diyecek ki; Ben bu rakamlarda bardak ve çöp torbası almadım, şu kadar rakamlarda aldım. Gelin göstereyim”..
Lakin hep şeffaf olduğunu söyleyen Mansur Yavaş, iki gün sustu ve üçüncü gün de ne bardaklar aldığını, ne de almadığını söylemeyip, sadece “iftira, ellerinde belgesi olanların gideceği adres bellidir” diye açıklama yaptı..
Bu tavır aslında suçun itirafıdır.. “Var mı, yok mu kardeşim?”..
Niye katakulli işlerle laf cambazlığı yapıyorsunuz?
Evet değerli okuyucular..
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek’in 43 milyon adet karton bardak alımı iddialarının hemen arkasında da AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan’da; Ankara Büyükşehir belediyesinin 90 milyon daha karton bardak aldığını belgeler göstererek açıkladı..
Şimdi rakamlar ve iddia sahipleri birleşince bu kez Mansur Yavaş cephesinden yine laf cambazlıkları ile açıklamalar yapıldı.
Yok, 25 tır bardak değil de 5 tır bardak alındı.. Kendimizi savcılığa ihbar ettik ve iddia sahiplerini de tanık olarak gösterip, gelip bildiklerini anlatsınlar. Zaten yapılan ihalede Sayıştay’ın da ön incelenmesinden geçmiştir”..
Mansur başkan… Sayıştay ön incelemesinde gelip senin bardaklarını ve çöp torbalarını saymaz. İhalenin yapış şekline ve kasada ki faturalara bakar..
Şimdi siz ayrıca çıkıp diyeceksiniz ki; “Biz bu bardaklara ve çöp torbalarına şu kadar milyon lira verdik”..
Siyasette medeniyet ve şeffaflık, hesap verme şekli budur..
Ve şova bakın? İddiaların hedefinde hiç adı geçmeyen Mezarlıklar Daire Başkanı çıkıp diyor ki; “Mansur başkanımı yıpratıyorlar, bu yüzden ben kendi rızamla istifa ediyorum” falan..
Aslında bu da ayrı bir itiraf psikolojisidir..
Yahu Mezarlıklar Dairesi Başkanı, sen ne artistikler yapıyorsun? İddia sahiplerinin hedefinde adın ve rolün bile geçmiyor.. Tek sorumlu Mansur Yavaş başkandır..
Ve mademki temiz olduğunuza inanıyorsunuz, niye istifa ediyorsunuz arkadaş?
Ve ekliyorum.. Sen kimsin arkadaş? İddia sahibi Milletvekili ve Ankara İl Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunuyorsun? 288 milyon liranın belediye kasasından çıkışına sen mi imzanla izin veriyorsun? Haddini bil önce ve çekil ardan.. Tek muhatap Mansur Yavaş’tır..
Hiç kıvırmalara gerek yok..
Sorulan sorular ve iddia edilen ramaklar belli..
Çakarsınız, ellerinize de belgelerinizi alırsınız, “aha biz bu kadar bardak, bu kadar çöp torbası aldık, aha bu malzemelerde şu depolarda” diyerek basının huzurunda şeffaf şekilde kendinizi aklarsınız.
Ama sizler bu medeni yolu takip etmeyip, yavuz sırsız rollerine bürünüyorsunuz..
Aha yarın Sayın Osman Gökçek ve İl Başkanı Hakan Han Özcan birlikte Savcılığa verecekler sizleri..
Tanık göstermenize gerek yok, hesabı Savcılığa verin bakalım..
Bu Haber 14332 Defa Okunmuştur