GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Osman Gökçek.. AK Parti Ankara Milletvekili. Hani toplumda korkusuz kişilere derle ya; “vallahi tek başına bir ordu”..
Evet.. Vallahi de, billahi de Osman Gökçek mecliste tek başına CHP grubunun korkulu rüyası hâline geldi.
Çünkü, CHP’li Belediyelerin ve yöneticilerinin vurgunlarını ve seri utanmazlıklarını, yüzsüzlüklerini, kitabın ortasından çok net ifadelerle kürsüden aktarıyor..
CHP grubu ne yapıyor? Cevap veremiyorlar… Sadece haaa-hooo diye gürültüler çıkarıyorlar ama “Genç Osman” ın sesi onların gürültüsünü bastırıyor..
Evet.. Mecliste 2026 Bütçe görüşmelerinde değerlendirme konuşması yapan Osman Gökçek, tek konuşmasıyla CHP’yi rezil ve perişan etti.
CHP’li Belediyelerin yolsuzluklarını, vurgunlarını tek, tek sıralayan Osman Gökçek, CHP sıralarına da dönerek;
“Yahu hepinizde seri utanmazlık var” dedi.
Haa bu arada.. CHP Grup Başkan vekili Gökhan Günaydın’a da üst-üste restler çekerek, “hadi istifa iddiasına varmışın?” diyerek kısaca şunları söyledi;
“Gökhan Günaydın.. Benim evimle ilgili ortaya attığın yalanların, iftiraların üzerine kendimi mahkemeye verip, tespitler istedim. Yargı senin yalan ve iftiralarını kararı ile ortaya koyacak..
Ayrıca.. Sen İstanbul belediyesinin araçlarıyla 200 kez Ankara’ya gelip, gitmedin mi? Haydi yalan de?.. Ve Belediyenin yardım kartlarını şahsın için kullanmıyor musun? Jöle almıyor musun? Mayıs ayında doğum gününde ben sana odana kadar jöle gönderdim ki, halkın parasıyla saçına sürmek için jöle almayasın diye. Halkın parasıyla jöle alıp saçına sürmeye utanmıyor musun?”..
Tabi cevaplar yok.. Sadece CHP sırlardan sesi bastırmak adına bağırmalar var..
Değerli okuyucular.
Bakın, Sayın Osman Gökçek CHP içinde ki seri utanmazlıkları kısaca şöyle özetleyip, vurguladı;
“İmamoğlu'nun danışmanı Ertan Yıldız dedi ki bir otelden 20 milyon dolar istedik, bir otelden 5 milyon dolar istedik dedi. Yine utanmadınız, yine utanmadınız. İşgal isteyenlerden, firmalardan 5 milyon dolar istediniz. Yani belediyede iş verdiğiniz firma sahibi İmamoğlu'nun 50 milyon liralık villasını 15 milyon TL'ye üstüne geçirdi. Yine utanmadınız.
Evet. Belediye başkanınız İmamoğlu'nun 50 milyon dolarlık villasının önü kapanmasın diye 156 milyon TL'ye önündeki araziyi kamulaştırdınız ama yine utanmadınız.
Evet, şimdi özetle şunu söylemek istiyorum. Sevgili CHP'liler, bu vurgunlar yüzünüzü kızartmıyor mu? Allah aşkına soruyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nin adını avantaya çıkarttınız. Avanta almaktan utanmıyor musunuz?
Bu hakikatleri yüzünüze vuran gerçek CHP'lileri partiden atmayı utanmıyor musunuz? Allah aşkına bir cevap verin. Son söz olarak şunu söylüyorum. Ey CHP'liler hem götürüp hem de vasıfsız bağıramazsınız.
Ankara’da; Konser ihalesini usulsüz bir şekilde CHP'li belediye başkanınız seçim kampanyasını yapan kişilere verdi. Değerli CHP'liler 234 tane konser ihalesinin sadece bir tanesini açık ihale yaptınız. Hiç utanmıyor musunuz Allah aşkına?
Ankara'da Hıdırlıktepe'ye 2 tane direk diktiniz. 2.2 milyar TL o kazıklar yüzünden vatandaşa fatura kestiniz. Efendim şimdi vurgun deyince CHP'li belediyeler akla geliyor. Sadece İstanbul'da hafriyat gelirinden 31 milyar TL götürdüğünüz ortaya çıktı. Naylon faturalar, sahte alımlar, hayali ihaleleriniz tek tek ortaya çıktı.
Evet değerli CHP'liler bir AVM sahibinden 5 milyon lira istediniz. Adam size para vermedi, adama197 milyon ceza kestiniz.
Evet, sizin beceriksiz, yeteneksiz, çapsız yönetimleriniz bu ülkede canlar aldı. İstanbul'da Eda Nur belediyenin kazdığı çukurda öldü. Beşiktaş'ta eğlence merkezinde 29 canımız gitti.
Ankara'da sel felaketinde 7 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bolu'da, Kartalkaya'da belediye başkanınız itfaiye görevine dayısının oğlunu getirdi, canlara mal oldunuz. Evet, ama bunlar olurken vicdanınız sızlamadı.
Yine.. Ankara'da suları ucuzlatacağız dediler. Türkiye'nin en pahalı suyunu kullanıyoruz. Yüzde 3 binin üzerinde zam yaptılar. 58 kilometre Ankara'ya metro yapacaktınız. 58 santimetre yapmadınız. Ya 45 bin tane tabut yaptırdınız. Tabutlar ortada yok. 140 milyon tane karton bardak yaptırdınız. Karton bardaklar ortada yok. Yüz milyar tane tahta kaşık yaptırdınız. Tahta kaşıklar ortada yok.
Evet değerli CHP'liler beş milyon TL'lik Ebru Gündeş'i 69 milyon TL'ye. 4.8 milyon TL'lik Kağıttaşlı'yı 42 milyon TL'ye. Evet. 4-5 milyonluk konserleri 74 milyona, 116 milyona, 96 milyona bu milletin sırtına yıktınız.
Boykot kararı aldınız. Firmaları hedef gösterdiniz. Bir kahve firmasına çöktünüz. Bir anda boykot listesinden çıkarttınız. Demek ki değerli CHP'liler mesele duruş değilmiş. Demek ki meseleniz ilçe değilmiş. Demek ki meseleniz paraymış, paraymış evet.
CHP'de yeni bir gelenek olduğunu görüyoruz. Parası olan borusunu öttürür geleneği. Evet, ver paranı CHP'ye, öttür borunu diyorum.
Evet çöpler toplanmıyor. Barajlarda sular bitti. Çeşmeden sular akmıyor. Yollar delik deşik. Her yağmurda su basıyor. Metrolar devamlı arıza yapıyor.
CHP’li belediyelerde verilen sözler de tutulmadı. Cumhurbaşkanımız, asrın lideri Recep Tayyip Erdoğan, 350 bin tane deprem konutunu teslim ederken siz 100 bin tane konut üreteceğiz deyip sıfır tane konut ürettiniz. 630 kilometre metro yapacağız dediniz. Yapmadınız.
100 bin araçlık otopark yapacağız dediniz. Yapmadınız. Belediye başkanınız deprem sorununu beş yılda çözerim dedi. Sonra çıktı utanmadan dedi ki yüz yılda dahi çözülemez.
Evet, sizler o kadar merhametsizsiniz ki İzmir'de üç bin tane kooperatifteki vatandaşların hakkını yediniz. Bakın eski İzmir il başkanınız ne diyor? TOKİ'ye karşı bir model geliştirdik. Elimize yüzümüze bulaştırdık. El birliğiyle işin anasını ağlattık diyor il başkanınız. Evet. Gerçekten anasını ağlattınız.”
Değerli okuyucular..
Bu arada sizlere Mansur Yavaş ile ilgili yeni soruşturma izni verildiğini aktarayım..
İçişleri Bakanlığı soruşturma gerekçesinde diyor ki; “Uyardık, siz imar usulsüzlüklerinde ısrar ettiniz, şimdi hesap vereceksiniz”..
Ve Mansur Yavaş.. Hani şov yapmak için bağırıyordun ya..
“Gökçek.. Hadi işgal ettiğin belediyenin o evinden hadi çık” diye..
Kamuoyu bir kez daha gerçeği hatırlasın diye kısaca yazıyorum;
Konu öyle fondaş medyanın talimatlarla verdiği yalan haberlerde ki gibi değil, işgal ve usulsüzlük asla yok..
Bu kelimeler siyasi kinle, Sayın Melih Gökçek’e itibar suikastı yaptırmak için sarf ettiriliyor
Evet.. Bir kere Gökçek ailesinin ihalede parasıyla aldıkları ev, kendi mülkleridir..
Ve bu ihale de yapılırken de Sayın Melih Gökçek görevde değildi.. Mustafa Tuna döneminde Belediyenin dairleri satılırken Nevin Gökçek Hanım da yasaların Belediye başkanlarına ve ailesine öncelik tanımasıyla ihaleye girdi ve bedelinin de yüzde 10 fazlasını ödeyip, satın aldı…
8 yıl önce.. 8 milyon lira verildi..
Şimdi.. Vurgunları ortaya konulan Mansur Yavaş yine siyasi kin ile ihalenin usulsüz olduğu ve satışın durdurması için dava açtı..
Dava sonucunda nasıl oldu ise; mülkiyet hakkı gözetilmeden evin belediyeye iade edilmesi kararı çıktı..
Sayın Melih Gökçek’te hukuki itirazlara tenezzül etmeden evi 4 ay önce boşalttı..
Şimdi diyorlar ki “anahtarı ver”.. Yahu Mansur başkan evi geri istemesini biliyorsun da; 8 yıl önce eve bedel olarak verilen 8 milyon lirayı ve faizlerini niye vermek aklına gelmiyor?
Şimdi ben sana bağırıyorum.. “Mansur Yavaş.. Hadi bakalım gönder parayı, al anahtarı”
Bu Haber 19698 Defa Okunmuştur







