GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular.
Şunu baştan vurgulayayım..
Terör veya “Uluslararası terör, bölücülük” konusunda hiçbir kültürel fikri ve araştırması olmayanlar hemen, hemen her gün “Terörsüz Türkiye” projesi ve süreci konusunda ahkâm kesiyorlar ve birçok yanlış ifadeler kullanarak hem devletin itibarını zedeliyorlar, hem de Kürt kökenli kardeşlerimize hakaret ediyorlar.
Bu konuları en iyi bilen ve Ülkücü yapıya sahip Türk Milliyetçisi olarak “belki zararım olur” düşüncesiyle pek yazılar yazıp, yorumlar yapmadım.
Tabi ki bu süreçte söylemlerine kızdıklarım ve hatta çok, çok sinirlenip kinlendiğim isimler oldu ve halende var ama fert olarak susuyorum.
Bakın.. Terörsüz Türkiye süreci sulandırılıp, istismar edildi ve maalesef bu istismarcı söylemlere, tavırlara Türkiye Cumhuriyetin Devletinin ilgili birim ve kişileri müdahale edip, anında uyarmadı..
Dedim ya.. Bu konuda kültürleri, araştırmaları olmayanlar çıkıp ahkamlar kesip, birilerine yalaklık yaptılar..
En tehlikeli gelişme şu oldu..
Süreçle birlikte “Kültür emperyalizmini” birileri devreye soktu..
“Terörsüz Türkiye projesini” ne diye adlandırdılar?
“Barış projesi, Kürtlerle, Türklerin bir arada kardeşçe yaşama projesi” içerikli gafil söylemler ağırlık bastı..
Sanki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürt kökenli vatandaşlarına veya evlatlarına zulüm yapıyormuş, onları tüm imkânlarından dışlıyormuş ta, eşkıya terör örgütü de Kürtlerin haklarını savunmak için silahlı eylemler başlatmış ve şimdi de Türkiye Cumhuriyeti devleti ile barış masasına oturmuş algısı yaratıldı.
Ve bu algılar öyle bir yoğun hal aldı ki; eli kanlı eşkıya terör örgütünün “Kürtlerin temsilcisi olduğu” imajı kamuoyuna oturtuldu ve bu algının da resmîleştirilme çabası var.
Eşkıya terör örgütü PKK’nın, Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olduğu imajını oluşturmak, Kürtlere, Kürt kardeşlerimize en büyük hakarettir.
Kürtlerin tek temsilcisi; Türkiye Cumhuriyeti Devletidir..
Evet… “Barış, barış” söylemlerini kamuoyuna sıkarak, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, eşkıya örgütü PKK’nın, Kürtlerin temsilcisi olarak barıştığı iması oluşturuldu..
Tabi ki vatandaşta bu tanımlardan rahatsız oldu, zoruna gitti..
Bu gafil algıyı kimler kamuoyunda oluşturdu?
DEM ve CHP’nin şaibeli Genel başkanı Özgür Özel ile ekibi..
Halende hadlerini aşan söylemler sarf ediyorlar..
Şimdi de aralarında “cellat” tartışması yapıyorlar.. Aynaya bakın.. Huzur celladının kendiniz olduğunu göreceksiniz.
Evet.. Sürecin huzurlu ilerlemesi için Türkiye cumhuriyeti devletini yönetenler veya Terörsüz Türkiye sürecini başlatmada sorumlu isimler, bu tür gafil söylemlere anında müdahale edip, millete devletin gerçek niyetini bıkmadan anlatmalıdırlar.
Düşünün.. Dağda yaşayan bir kıçı kırık soytarı çıkıp, Türkiye cumhuriyeti Devletine meydan okuyup, on binlerce şehitlerimizi katletmelerini suç olarak görmediklerini ifade ediyor..
İşte devletimiz ve STK’lar bu soytarılara anında gerekli sert cevapları vermelidirler..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terör örgütünün siyasi temsilcilerini uyararak, bu gafletten vaz geçmelerini önermiş, bunlarda kabullenerek, eşkıyalık ve terör faaliyetlerini bırakacaklarını söylemişlerdir..
Süreç bu amaçla başlatılmıştır.. Başka amaç yoktur..
Elbette ki devlette bunlara hukuki güvence verecektir, son derece doğaldır..
Beyler, bayanlar.. Bırakın artık şahin görüntüsü şovlarınızı..
Süreci saptırmaya kalkışırsanız veya başka amaçlar taşıyıp, Türkiye Cumhuriyeti Devletine oyunlar oynamaya kalkarsanız gerekli demir yumruğu yersiniz..
Türkiye cumhuriyeti Devleti, evlatları Kürtlerle küs olmamıştır, değildir.. Bu yüzden barışma gibi bir ihtiyacı da yoktur..
Ve Terör örgütü ile de barışmamış, terör faaliyetlerine son vermek konusunda huzur adına bir ortak akıl ortaya koymuştur.. NOKTA..
“TERLİKLİ BÖLÜCÜ PEŞMERGE MESUT BARZANİ.. HOŞŞTTT. HADDİNİ BİL VE O KİRLİ AĞZINA DA BOZKURT İFADESİNİ ALMA..”
Değerli okuyucular..
Tabi süreç devam ederken Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bazen hoş görülerini ortaya koymak zorunda kalıyor..
İşte bu ortamlardan biri..
Irak Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KDP) başkanı Mesut Barzani, Şırnak’ta bir sempozyuma misafir olarak geldi..
Tabi peşmerge Mesut’un hiçbir devlet görevi ve unvanı yok..
Şimdi bu haddini bilmez peşmerge Türkiye’ye gelirken yanında yabancı asker üniformalı ve ellerinde uzun namlulu silahlar olan korumalarla geldi ve şov yaptı..
Bu tavır resmen Türkiye cumhuriyetinin egemenliğine ve varlığına saygısızlıktır, haddini bilmezliktir..
Sen kimsin ulan dingil Mesut?.. Bu korumalarla neyi ispat etmeye çalışıyorsun ve neyin mesajını veriyorsun?
Tabi Sayın Devlet Bahçeli ve birçok siyasi parti ve Sivil toplum Kuruluşları Barzani’nin bu haddini bilmezliğine tepkiler gösterdi.
Aslında bu sözde üniformalı korumalara bizim güvenlik güçlerimiz anında müdahale etmelilerdi ve etkisiz hale getirmeliydiler..
Zaten bu gaflete de bakanlık soruşturma başlattı..
Şimdi bu soysuz peşmerge Mesut, o kirli ağzı ile Sayın Devlet Bahçeli’nin tepkilerine ukalaca cevap vererek;
“Biz, Allah’ın Devlet Bahçeli’ye hidayet verdiğini, ırkçılık ve şovenizmden vazgeçtiğini sanıyorduk. Ancak görünen o ki; o hala eski Bozkurt, sadece şimdi koyun postuna bürünmüş.. Bahçeli’nin söylemleri şovenist zihniyetin ürünüdür” gibi ukalaca söylemler sarf etti.
Terlikli peşmerge Mesut.. Önce sana hoşşşttt diyorum..
Tabi AK Parti Sözcüsü Sayın Ömer Çelik'te peşmerge Mesut'a haddini bildiren tepkisini gösterdi..
Ve o kirli ağzına da, Türk’ün; “esareti kabul etmeyen millet” sembolü olan Bozkurt adını alma..
Bozkurtlar; hiçbir zaman ırkçı olmadı, olmazda.. Ancaakk Bozkurtlar senin gibi bölücü soysuzlarla hep mücadele etti ve edecektir de bilesiniz..
Bozkurtlar… Saklanmaz, pusular da kurmaz.. Yiğitçe çakallarla savaşırlar..
Asıl şovenist düşüncenin piyonu sensiz peşmerge Mesut..
Türkiye seni hoş görü ile misafir kabul etti ama sen kendini bir halt sanıp, haddini aşan şovlar sergiledin..
Şimdi.. Tezel den Bozkurtlardan ve Sayın Devlet Bahçeli’den özür dile..
Ve Türkiye cumhuriyeti Devletini yönetenlere de çağrımdır..
Bu haddini bilmez peşmerge Mesut’un, Türkiye girmesi, gelmesi yasaklanmalıdır..
Bu Haber 9930 Defa Okunmuştur







