GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Daha önceleri de yazdım, bir kere daha yazıyorum..
Dünyada en tehlikeli kişi; vefasız ve nankör kişilerdir.. Kadir, kıymet bilmez “kepazelerdir”.
Hele, hele son günlerde “ben duayen kepazeyim” diye itiraf edenleri de gördük.
Bu duayen kepaze, Sayın Kılıçdaroğlu’nun hiç kullanmadığı bir ifadeyi yazarak, Özgür Özel’e ve İmamoğlu cephesine sınırsız yalakalıklar yaptı..
Sayın Kılıçdaroğlu’da bu kepazeliği yalanlayınca adam daha çok sevindi.. Çünkü yeni yazdığı kitabı satmak adına olağanüstü bir ortam imkanı elde etmişti..
Ve Özlem Çerçioğlu’na hakaretler yağdırıp, ertesi günü gidip Kuşadası’na kitaplarını satıp, imzaladı..
Evet.. Bunun adın kepazeliktir, nankörlüktür, fırıldaklıktır, kıvırdaklıktır..
Değerli okuyucular..
Medya dünyamız da bir de “fondaş meydanın tetikçi robotları” var.. Ceplerine paraları koyup, karakterlerini satıp, omurgasıza yayınlar yapıyorlar..
Bunların alayını 15 Eylül 2025 tarihinde ki “Şaibeli Kurultay” mahkemesinin korkusu sarmış..
“Ya mahkeme Kurultay’ı geçersiz sayıp, iptal ederse? Ya Kılıçdaroğlu’na yönetim görevi verilir ise halimiz nice olur?”..
Bu korku ile ne yapıyorlar? Fitnelik yatırımları yapıyorlar..
Sırayla.. Birisi bir ekrana çıkıp diyor ki; “Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresinden aldığım bilgilere göre, bir sohbet konuşmasında demiş ki; ‘Kurultay iptal olsa da, bana görev verilir ise ben 3 ya içinde partiyi Kurultaya götüreceğim ama Genel Başkan adayı da olmayacağım”..
Bak, bak.. Puştluğa, fitneliğe bakın..
Birisi de çıkıp diyor ki; “Kılıçdaroğlu’na yakın kaynaklardan aldığım bilgilere göre, Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş’a Cumhurbaşkanlığı adaylığı sözünü vermiş, aday gösterecek”..
Başka birisi de çıkıp, başka bir ekranda diyor ki;
“Kılıçdaroğlu’na yakın çevrelerden aldığım bilgilere göre bir sohbetinde demiş ki; ‘Mahkeme bana görev iadesi yapar ise görevden kaçmak olmaz, çünkü CHP yönetilmiyor” falan..
Ve bu algı fitnelikler bu fondaş robotların alayı haber yapıyorlar..
Amaçları belli.. CHP tabanının aklını karıştırmak…
Sayın Kılıçdaroğlu bu fitne algısı duyum iddialarını yalanlamasına rağmen bu fondaş robotlar hala aynı yerde otluyorlar..
Dedim ya; bunlar ceplerine paraları koyan akıl fukarası sözde medyanın robot mensupları..
Ulan mademki “yakın çevrelerden” duydunuz da niye duyumu kamuoyuna sallamadan Sayın Kılıçdaroğlu’nu arayıp, doğru olup- olmadığını sormadınız?
Sayın Kılıçdaroğlu uzaya mı taşındı? Ortada cep telefonu çekmiyor mu puştlar?
Evet.. Şimdi ben de “Sayın Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresinde aldığım bilgilere göre” yazmıyorum, bizzat kendi yorumlarımı, gözlemlerimi yazıyorum..
Bırakın CHP’nin “yönetilmemesini”, İmamoğlu ve Özgür’ün CHP’si çok net bir şekilde kötü yola düştü..
Adamlar, ekonomik kriz tepkilerinden dolayı verilen oylarla 3-5 belediye fazla alınca kendi marifetlerinden dolayı belediyeler kazındıklarını zannedip, ne oldum delisi oldular..
Bir önce ki Genel Başkanlarına hakaretler edip, tehditler savurmaya bile başladılar..
Bu nasıl bir ahlak?
Adam kendisini bir halt zannedip, bizzat Atatürk’ün belirlediği CHP’nin amblemi 6 oktan birsini mora boyamaya kalkıştı..
Bölücü ağızlarla milleti “Türk-Kürt” diye ayrıştırmaya başladı..
Bu güne kadar Sayın Kılıçdaropğlu’nun ağzından “Ben de Kürtlere ayrı bir devlet sözü veriyorum” ifadesi duydunuz mu?
Asla..
Ve gösterdiğiniz adaylarla kazandığınızı düşündüğünüz Belediyelerin hali ortada..
Başkanları ve yakın yönetimlerinin adları her türlü kirli ve organize işlere karıştılar, 200 kadar tutuklu var.. 70 itirafçı var..
Hepsine “yalan, iftira, uydurma” demekten başka bir marifetiniz yok zaten..
Hadi bir yalan, iftira, uydurma, diğerleri de mi yalan?
Yetmedi.. CHP’den giden, gidene.. Hem de AK Parti’ye..
Bütün bunlarda Sayın Kılıçdaroğlu’nun yüzünden mi oldu Özgür Efendi?..
Ulan, her gün “suç örgütü lideri” diye tarif edip, andığınız Aziz İhsan Aktaş’ın, CHP Genel başkanına ve İstanbul başkanına tahsisi ettiği araçları makam aracı olarak kullandınız.. Hala bu skandalı çürütecek hiçbir açıklama yapmadınız..
Yapamıyorsunuz.. Çünkü, trafik kayıtları ve görüntüler var..
Evet.. Sayın Kılıçdaroğlu dönemlerinde böyle bir rezalet yaşandı mı? Asla..
Altılı masa kalleşliği.. Ulan Sayın Kılıçdaroğlu ne bilsin ki Meral Akşener’in, İmamoğlu’nun, Mansur Yavaş’ın kendisine olağanüstü vefasızlık, nankörlük edip, sırtından kalleşçe hançerleyeceğini?
Ve sen Özgür Özel.. “vefasızlık, nankörlük” dünyasında duayensin..
Değerli okuyucular ve CHP’liler..
CHP’nin şuan ki yönetiminin kendine çeki düzen vermesini ummak, beklemek açıkça akıl fukaralığı olur..
Ve bunlar zaten kendilerinin sahte Atatürkçü olduklarını bildikleri için de her gün algı ve CHP tabanını kandırmak adına günde en az 5 kez “Atatürk’ün partisiyiz” diyorlar..
Ulan.. CHP, 100 yıllık parti ve Atatürk’ün CHP’yi kurduğunu artık ilköğretim okulunda ki çocuklar bilirken, sizler neden bu ifadeyi defalarca kullanma ihtiyacı hissediyorsunuz?
Çünkü, kendinizden şüpheniz var, milleti de kandırma cambazlığına giriyorsunuz..
Değerli okuyucular..
Bakın ben CHP’li değilim ama Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu dürüst ve duruşu olan bir siyasetçi, lider olarak bilirim.
Şimdi.. 15 Eylül’de ki şaibeli Kurultay davasında geçersiz kararı çıkar ise ve mahkeme Sayın Kılıçdaroğlu’na ve yönetimine görevi devreder ise; niye görevi almasın arkadaş?
Zaten görevi devralmaz ise CHP tabanında ki bu büyük umut beklentisi hüsrana uğrar..
Benim de temennim bu yönedir..
Bu Haber 13940 Defa Okunmuştur