“Ülkemizi sürüklenmek istenilen, Nasçılık/Ümmetçilik bataklığından kurtarmalıyız” uyarısı yapan;
ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek; Bunun için; Bilimci/Ulusçu partilerle, dernekler, vakıflar, topluluklar ile iş birliği yaptıklarını söyledi.
Ayrıca; “Bununla birlikte; Türkiye’yi bu iktidardan önceki duruma getirmek kesin çözüm değildir.
Kesin çözüm yeniden Türk devrimi yaparak;
Atatürk dönemindeki bilinç düzeyine kavuşturmak;
O dönemdeki yükseliş hızını yakalamaktır
Biz ATA PARTİ’ yi bu amaçla kurduk.
Atatürk’ün Türk devrimine iyi inceleyerek çağa taşıdık” değerlendirmesinde bulunan Genel Başkan Zeybek, ATA Parti’nin devrim ilkelerini ve hedeflerini şöyle sırladı;
“Beş ana ilkemiz var.
Beş ana devrim gerçekleştireceğiz.
Türkiye böylece özüne dönecek; yeryüzünün en büyük güçlerinden biri olmak üzere Türk devletler birliği kurulacaktır.
Beş ilkemiz :
1. Tanrı inancı
2. Türklük bilinci
3. Bilim bilinci
4. İnsan sevgisi
5. Doğaya saygı
Beş devrim;
1. Yeniden çağdaş devlet devrimi
2. Yeniden çağdaş eğitim devrimi
3. İleri demokrasi devrimi
4. Yeniden toplumcu kalkınma devrimi
5. Bilgi toplumu devrimi
Bu devrimlerin ayrıntısı
ATA PARTİ tasarlamasında anlatılmıştır.
Tasarlamamız ana çizgilerimizdir.
Ayrıntılar günün gelişmelerine göre oluşturulacaktır.
Atacılar ülkemizin geleceğinin umududur”
ZEYBEK : “ARTIK ANLAŞILMIŞTIR Kİ; TÜRK-İSLAM SENTEZİ ÜLKÜCÜLERİNDEN, TÜRKÇÜ- ATATÜRKÇÜ OLMAZ”
Din ve devlet ayrılığının Türk Töresinin ana İlkelerinden olduğuna da işaret eden ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek;
Tarihi kulaktan dolma yarım-yamalak bilenlerin; Birbirlerinden duyup, Laikliğin Tuğrul bey ile başlamış olduğunu söylediklerini hatırlatarak;
“Bu bilgi yanlış. Türk’ün Töresi adlı yapıtımda ayrıntılı yazdım. Türk Devletlerinde devletin dini olmaz. Devlet yurttaşlara din dayatmaz.
Türk Töresinde dinler devlete karışamaz; devlet de din öğretmez. Din adamı yetiştirmez” değerlendirmesinde bulundu.
Zeybek, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü;
“Bu arada bilgisi kıt kimileri, Selçukluların Abbasiler’i koruyarak İslam’ı koruduklarını yazıyorlar, konuşuyorlar.
Gerçekte Fatimiler bilime daha yakındılar.
El Ezher’i kurdular. Akıl bilimlerini de öğretiyorlardı.
Abbasiler ise kurdukları Nizamiye Medreseleriyle
Felsefe düşmanlığı yaptılar; akıl bilimlerinden uzaklaştılar.
İslam Uygarlığı böylece boğuldu gitti.
Kimi batılılar bunun suçunu Türklere yüklerler. Gerçekte ise sorumlu Eş’ari Sünni Gazali kafasıdır.
Selçukluları “bugünkü yaygın din anlayışını korudular” diye övmek ise, nasçı ümmetçiler ile Türk İslam Sentezcileriyle, Türk İslam Ülkücülerinin ortak saçmalıklarıdır.
Artık anlaşılmalıdır ki Türk İslam Ülkücüsünden Türkçü,
Atatürkçü olmaz.
Türkçü Toplumcu Bilimci Doğacı Atacılıktan başka da
Çıkar yol yoktur”
Bu Haber 36966 Defa Okunmuştur