http://www.haber2000.com
» “ALLAH; İZNE AYRILDI, 15 GÜN YERİNE BİZ BAKIYORUZ”. Ve MANSUR YAVAŞ, SÖZDE “KARA EYLÜL” TEPKİ PAYLAŞIMINI YA KALDIR, YA DA ÜLKÜCÜLERİN ADINI ASLA ANMA.

“ALLAH; İZNE AYRILDI, 15 GÜN YERİNE BİZ BAKIYORUZ”. Ve MANSUR YAVAŞ, SÖZDE “KARA EYLÜL” TEPKİ PAYLAŞIMINI YA KALDIR, YA DA ÜLKÜCÜLERİN ADINI ASLA ANMA.

Türkiye’nin 50 yıl gerilere gitmesine sebep olan 12 Eylül 1980 Askeri Darbenin üzerinden 45 yıl geçti. Darbeci Kenan Evren ve ekibi. Bunlar; Türkiye düşmanlarının maalesef yerli işbirlikçilerini yaptılar. Türkiye ve Türk düşmanlarının cinayetleri ve eylemleri karşısında sessiz kaldılar. Haliyle; Türkiye sevdalılarının da kendi başlarının çaresine, kendilerinin bakmasına mecbur ettiler. Yani; kendi imkânları ile can ve yurt güvenliğini korumak zorunda bırakıldılar. Bu ortamı yaratanlar, bunun adına “terör” dediler ve darbe ortamı oluşsun diye beklediler. Ve 11 Eylül gecesi bu beklentileri oluştu. Askeri darbe yapılacağı ilan edildi. Baskınlar yapıldı. Gözaltılar ve acımasız işkenceler başladı. Tabi bu kara Eylül günlerinde ben ve 2 kardeşimde işkence maslarında ve Mamak zindanlarında idik. İşkence sırasında sadece “Allah, Allah” diye bağırıp, işkence yapan polislere küfretmekten başka bir imkânımız yoktu. Sarhoş olan işkenceciler ise bize; “Sus ulan, O.. çocuğu. Allah izne ayrıldı, 15 gün yerine biz bakıyoruz”.. Ve bu acı çileli günleri yaşayan Ülkücüler ile şimdi ki “tenekeden Ülkücüler”.. Yani, Ülkücülükten geçinenler.
Paylas
“ALLAH; İZNE AYRILDI, 15 GÜN YERİNE BİZ BAKIYORUZ”.  Ve MANSUR YAVAŞ, SÖZDE “KARA EYLÜL” TEPKİ PAYLAŞIMINI YA KALDIR, YA DA ÜLKÜCÜLERİN ADINI ASLA ANMA.
Siyaset - 12 Eylül 2025, Cuma 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

GÖKTÜRK TUNÇTÜRK

(Cafer UĞURLU) yazdı

www.haber2000.com 

 

Değerli okuyucular.

 

Türkiye’nin 50 yıl gerilere gitmesine sebep olan 12 Eylül 1980 Askeri darbesinin üzerinden 45 yıl geçti.

 

Türkiye ve demokrasi adına Kara Eylül olarak halen tanımlanıyor.

 

Bu Askeri darbe öncesinde; birçok silahlı Sol örgütler, Sovyet Rusya’nın yerli işbirlikçisini üstlenmişlerdi.

 

Çünkü ABD ve Rusya; Türkiye’yi iç kargaşalara sürükleyip, hegemonyaları altına alma yarışındaydılar.

 

ABD’nin yerli işbirliğini üstlenen gafil Kenan Evren ve ekibi; Moskova’nın ve KGB’nin işbirliği ile Müslümanlara, Türk Milliyetçilerine ve Ülkücülere saldırıp, katleden silahlı Sol örgütlerin, bu amansız cinayetleri karşında kasten suskun ve etkisiz kalmaktaydılar.

 

Tabi Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçileri de; sıkıyönetim yetkililerinin bu gafil duruşları karşında mecburen kendi başlarının çaresine, kendileri bakmak zorunda kalmışlardı.

 

Yani.. Özyurtlarında; vatanlarının, milletinin ve can güvenliğini kendileri sağlamak ve korumak zorunda bırakılmışlardı.

 

Gafil sıkıyönetim ekibi de bunun adına “terör” dedi, vatanlarını canları pahasına savunan Türk milliyetçilerine de “terörist” dedi.

 

Emir belli idi.. Bekleyin.. Ülkücüler ile Sol örgütlerinin karşılıklı çatışmaları zirveye varsın ve o anda darbe yapın, halkta yapacağınız derebeyi haklı bulsun..

 

Yani.. Görevlerini yapıp, Türkiye düşmanlarının haklarından gelmeyip, darbe ortamı oluşsun diye beklediler.

 

Ve 11 Eylül 1980 akşamı.. Kenan Evren ve ekibi darbe planını işleve koydular..

 

Her iki devletinde tek amaçları belli idi.. “Türkiye zayıflasın, tepesine yumruğu vurup, çökelim”.

 

Tabi darbe de yapsalar bu emellerini başaramadılar ama Türkiye’nin 50 yıl gerilemesine sebep oldular.

 

Darbecilerin gözaltı listeleri belli olduğu gibi işkence odaları ve masları hazırdı. Hemen gözaltılar ve işkencelere başladılar.

 

Düşünün tüm Sol örgütler sadece “Kahrolsun ABD emperyalizmi” diye sloganlar atıyor ama Rusya emperyalizmine tek kelime edemiyorlardı.

 

Ülkücü yapıya sahip Türk Milliyetçileri ise; “Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin.. Her şey; Türkiye ve Türklük için” diyorlardı.

 

Evet.. Bu gözaltı ve işkence fırtınalarında; ben ve 2 kardeşim de vardık.

 

Ben, 11 Eylül 1980 günü rahmetli Alparslan Türkeş’in edindiği bilgiler ile askeri darbe olacağını öğrendik ve 11 Eylül’de Ankara-Bahçelievler Ülkücü gençlik Derneği ekibi olarak Foça’ya kaçtık.

 

Tabi aranıyoruz.. Özellikle Sol yayın organları isim listemizi yayınlıyorlar..

 

Zaten ben darbeden 6 ay önce; Türkiye Adaletçi İntikam Tugayı kurucusu olma ve Ankara Adliyesinde 23 Hakim, Savcı ile Adliye personeline gönderilen ölüm kararlarından sorumlu olduğum iddiasıyla amansız bir şekilde aranıyordum.

 

Aydınlık, Cumhuriyet ve Yeni Ortam gazeteleri ile Uğur Mumcu, Doğu Perinçek hemen, hemen her gün benim yakalanmam için sıkıyönetim yöneticilerine çağrılarda bulunuyorlardı.

 

Ellerinde ki tek delil.. Benin Ülkücü ve Milliyetçi Adliye Mamurların başkanlığını yapmam ve ölüm kararlarının da Bahçelievler PTT’sinden gönderilmesi.

 

Ve Foça’da paramız bitince Ankara’ya 5 kişi dönmek zorunda kaldık.. Kısa sürede de yakalandık..

 

Ankara emniyetinde 18 gün anadan üryan işkence tezgahında sorgulandım..

 

Ben işkence masasında iken, İcra Memuru ağabeyimi ve bana benzeyen kardeşimi de polis alıp getirdi.

 

Zaten ellerim, ayaklarım urganla bağlı, elektrik işkencesinde 18 gün kaldım..

 

Sorular sadece; Cumhuriyet, Aydınlık gazetelerini ile Ülkücü düşmanı Uğur Mumcu’nun hakkımda yazdıkları idi..

 

Cevap.. Fırsat vermiyorlar.. Elektrik vermeye devam..

 

Ben sadece Allah, Allah diye bağırıp, işkenceci polislere küfredebiliyordum..

 

İşkencesi polisler zaten sarhoşlardı..  Bana; “sus ulan O… çocuğu, Allah 15 gün izne ayrıldı, yerine biz bakıyoruz” deme ruhsuzluğunda bulunuyorlardı.

 

Ve işkence tezgâhından kalktığında zaten ayakların, ellerin, vücudun elektrikten uyuşmuş, odun gibi olmuş.

 

Kendi yazdıkları düzmece ifadeleri, elimi tutarak imza attırdılar.

 

Evet.. İfadelerimde neleri imzaladığımı bilmiyordum..

 

20 gün sonra Askeri Savcılığa ve sorgu hâkimliğine çıkarıldık.

 

Tabi sadece kimlik tespiti formalitesinden sonra, Ben, ağabeyim, kardeşim ve 11 arkadaşım tutuklandık ve Mamak Cezaevine gönderildik.

 

Oralarda; tam bir zulüm alanı idi.

 

Tam 6 ay sonra MİT’çilerin vasıtası ile işkence masasında neleri imzaladığımı öğrendim.. Bahçelievler’de ne kadar olay var ise bir numaralı suçlusu olarak göstermişler. Ve tabi ki İntikam Tugayı suçlaması da var.

 

BİNLERCE ŞEHİT VE ÇİLEKEŞ ÜLKÜCÜLER İLE ŞİMDİ Kİ TENEKEDEN SÖZDE ÜLKÜCÜLER. YANİ; ÜLKÜCÜLÜKTEN GEÇİNEN KIVIRDAKLAR.

 

Değerli okuyucular..

 

Bırakın, bizim böyle ağır çileli günler geçirmemizi.. Bu uğurda 5 Bin 300 Ülkücü, Sol silahlı örgütler tarafından katledildi.

 

Tek suçları; türk ve Müslüman olmak, inandıkları kutsalları savunmaktı.

 

Şimdi menfaat uğruna ikiyüzlülükleriyle birçok çatılar altında Ülkücülük tiyatrosu oynayanlar da çoğunlukta.

 

Bunlar fırıldak, rüzgar gülü.. Ülkücülükten geçinen ruhsuzlar..

 

Bakın, bugün bu kıvırdaklardan birisinin sözde “Kara Eylül” tepki paylaşımını gördüm..

 

Kim mi bu?

 

CHP’de Ülkücülük oynayan, Ülkücülerin, Türk milliyetçilerinin oylarını araklamaya çalışan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş.

 

Evet. Mansur Yavaş.. Gerçekten sen bir kıvırdaksın..

 

Kara Eylül tepkisi paylaşımı yapıyorsun, çilekeş ve Şehit Ülkücülerin adı bile geçmiyor, organize işlerin başı İmamoğlu’na “adalet” yalakalığı mesajı vererek,

“Egemenlik; kayıtsız, şartsız milletindir” diyor ve iktidarın da darbeci olduğu imasını çok net bir şekilde ima ediyorsun.

 

Mansur Yavaş aynen şunları yazmış;

 

Halk iradesinin ve hukukun üstünlüğünün yok sayıldığı 12 Eylül 1980 darbesi, demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir.

Bugün bizlere düşen görev, benzer acıların bir daha yaşanmaması için demokrasimize, özgürlüğümüze ve hukuk devletine sahip çıkmaktır.

Unutmayalım; halkın iradesi üstünde hiçbir güç yoktur”

 

Şimdi siz hak verin.. Bu paylaşımında Mansur Yavaş Ülkücülerimi anıyor yoksa organize işlerin başı Eko’ya adalet çağrısı mı yapıyor bu fırsatçı?

 

Mansur Yavaş.. Senin yardımcın Ertan Işık’ta Alparslan Türkeş’i ölüm yıldönümünde anmış ama sonra kıvırmıştı..

 

Artık, Ülkücüler üzerinde siyasi kumar oynamayı bırakın bre gafiller..

 

“ÜLKÜMÜZ; GÖKLERDE DALGALANAN SANCAK.. ALLAH’IN HUZURUNDA EĞİLİRİZ ANCAK”..


Bu Haber 13889 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir