GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Manavgat Belediyesi’nde ki rüşvet görüntülerini üç ayrı safhada değerlendirdi.
Önce dedi ki “montaj olabilir”.. Sonra itiraflar olunca; adı geçenleri partiden ihraç etti. Sonra başladı; “Bu Baklava kutulu rüşvet olayı AK Parti’nin kumpası”..
Ve Özgür Özel, “Rüşveti tespit edilen kim olursa olsun, gözünün yaşına bakmayız, partiden ihraç eder, kapının önüne koyarız” narasını attı.
Daha önce ki bir yazımda Özgür Özel’e sordum..
“Ekrem İmamoğlu’nda rüşveti mahkemede kesinleşir ise İmamoğlu’nu da tedbir en ihraç edecek misin?”..
Peki, bu soruyu neden Özgür Özel’e ilettim?
Çünkü, Özgür Özel sürekli İmamoğlu davalarının “TRT’den canlı yayınlanmasını “ısrar” etmiyor, inat ediyor..
Siz bakmayın Özgür Özel’in öyle her miting te; “Ekrem başkanım, adayımızı bırakın” diye naralar atmasına..
Peki, neden TRT canlı yayınında inat ediyor?
Çünkü Özgür Özel’de, İmamoğlu ekibinin rüşvet çarkı kurduğuna artık net şekilde inanmış durumda..
Ee şimdi İmamoğlu ve ekibini CHP’den ihraç edemiyor.. Çünkü gücü yetmiyor..
İhraç etmesi için elinde bir dayanağı olması kazım..
Nasıl olacak?
TRT gelip mahkemeyi canlı yayınlayacak ve mahkeme heyetti de dosyada ki tüm delil ve itiraflarla rüşvet ve organize işleri kamuoyuna net şekilde aktarıp, ispat edecek.
Ve TRT Özgür Özel’i kurtaracak..
Sonra bu net sonuçları parti yönetiminde görüşecek ve diyecek ki;
“Arkadaşlar.. Hukuki süreç daha bitmemiş olsa da rüşvet çarkının döndüğü ortada.. Bu durumda CHP’yi yaralamaz, bitirir.. Bu yüzden Ekrem başkan ve adı geçen ekibini partiden ‘tedbir en ihraç edelim’, aklanıp, gelsinler. Ne diyorsunuz?”..
Tabi sayısal ağırlıklı olarak Özgür Özel’in önerisi benimsenecek ve karar bağlanacak..
Değerli okuyucular.. CHP’den birileri durmadan nara atıyor.. “Tehdit zoru ile biriler itirafa zorlanıyor ve iftiralar atıyorlar” falan..
Bre hem akıl fukarası, hem ede Hukuk fakiri CHP’li Hukukçular..
Yahu bilmiyor musunuz? İtirafçının, itiraf ettiği konular, gerçeklerle uyuşmuyor ise itirafları kabul edilmez ve etkin pişmanlıktan da yararlanamaz..
Ve en önemlisi yalan yere itiraf etmenin de çok ağır Hukuku ve Cezai yaptırımları var..
Şimdi diyeceksiniz ki; “Ya İmamoğlu adına açılan Cumhurbaşkanlığı adaylık ofisleri ne olacak?”..
Adaylık tabelasında sadece isim değiştirecekler, olay biter..
Zaten hedef bu idi..
Peki, bu tabelaya kimin adı yazılır?
Edindiğim bilgilere ve kendisine verilen “bu hak senin Özgür bey” diye verilen gazlara da göre; birinci ihtimal Özgür Özel’in adı yazılacak..
Mansur Yavaş’ mı? … Çok, çok zor..
Ve tabi bu işlemleri belirleyecek aynı zamanda bir 15 Eylül duruşması var.. Yargı, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve eski yönetimine partiyi teslim eder ise her şey tamamen değişir.
Yine edindiğim bilgileri aktarıyorum..
Mansur Yavaş’ın şansı zirve yapmış olur ve Kılıçdaroğlu’da zaten Mansur Yavaş’ı aday gösterip, daha önce ki süreçten gelen “kazanacak aday” sitemlerinin önünü kesmiş olacak..
Değerli okuyucular..
Bakın, CHP son iki ay içerisinde çok önemli gelişmelere ve değişimlere gebe..
Bu arada bu istihbarat bilgileri sizlere aktarmaya çalışırken, CHP ekibinin de beni Özgür Özel ile ilgili yazdıklarımdan dolayı beni mahkemeye vermeye hazırlanıyorlarmış..
Eyvallah.. Zaten, benim tüm yazılarımda ileri sürdüğüm şeyleri Özgür Özel mitinglerde, toplantılarda ve yaptığı tüm konuşmalarında ispat etti..
Hodri meydan.. Ayrıca.. CHP Ankara teşkilatına da kısa bir mesajım var.. “Efelenmeyin, merak etmeyin sizlere de zaman ayıracağım”..
Değerli okuyucular..
Bakın bu gün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yine ayrı bir rüşvet operasyonu yapıldı..
25 kişiye çeşitli illerde gözaltı kararı verildi..
Önemli bir mevkide bulunan bir itirafçı var..
İSFALT Genel Müdürü Burak Korzay..
İtiraf ifadesinde ne diyor?
"Ertan Yıldız bana 'sistem denilen bir yapı var. O da bu ismi bilir, oraya 30 milyon lira göndermeden parasını ödemezler.' dedi. Ben telefonda Ertan Yıldız'a 'Bunlar delirmiş, bu nasıl iş?' şeklinde tepki verdim"
Ve çok ciddi olaylardan bahsederek, itirafını şöyle sürdürüyor;
"İBB, her ayın son haftası nakit para dağılım toplantısı yapıyordu. Toplantıya başkanlığı (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Cemal Ufuk Karakaya (şüpheli) yapıyordu. Katılımcılar, iştirakler grup başkanları, İETT genel müdürü ve mali işler daire başkanı oluyordu.
Bu toplantıda İBB'ye aylık gelecek paranın 4 kanala dağıtımı planlanıyordu. Bunlardan birinci İBB, ikinci iştirakler, üçüncü İETT ve dördüncü piyasadır. Her ne talep yaparsak yapalım toplantı sonucunda karara bağlanan rakamlar iştiraklere her ay düşerek gelmeye başladı. Ben bu durumdan rahatsızdım. Yöneticisi bulunduğum İSFALT ciddi maddi zorluklar yaşamaya başlamıştı.
Vergi ve SGK borçlarını ödeyemez duruma gelmiştik. Bundan dolayı ihalelere de giremiyorduk. Ben bu durumu Karakaya'yla paylaşıp bunun için bir çözüm istediğimde bana 'Bunun yukarının talimatı olduğunu, bir şey yapamayacağını' söylüyordu. Kendisi devlet adabı almış iyi bir bürokrattır. Ancak Fatih Keleş'in (İBB Spor Kulübü Başkanı/şüpheli) üzerinde ciddi bir baskısı olduğundan kaynaklı işlerini düzgün yapamıyordu."
Ve gözaltına alınanların unvanlarına bakın..
*İrfan Demet-İETT Genel Müdürü
-Kazım Taylan Sever-Araç Bakım Daire Başkanı
-Halil İbrahim Kaya-İkitelli Garaj Müdürü
-Ali Haydar Topçu-Muhasebe Şube Müdürü
-Şeyhmus Oral-Mali Hizmetler Daire Başkanı
-Cevdet Akarsu-Satın alma daire başkanı
-Ülkü Kaya-Planlama Şefi…
Değerli okuyucular bakın.. Öyle birilerinin dediği gibi, kumpas falan değil.. Çok açık bir organize işler sistemi kurulmuş..
Ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin her katı ve her birimi de suç mahalli olmuş ve birçok ile de el uzatmışlar.
Her şey çok net şekilde ortada..
Bu Haber 26824 Defa Okunmuştur