GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular..

Ümit Özdağ.. Havadan MHP’den milletvekili oldu.. Sonra Akşener ile birlikte MHP’den ayrılıp, İYİ Parti’yi kurdular..

Sonra baktı ki buralarda bana liderlik kaptırmayacaklar, bu kez Zafer Partisi’ni kurdu..

Kurabilir.. Kendi siyasi tercihleri..

Sonra 6’lı masa sürecinde durmadan Mansur Yavaş’a “Gel bizim Cumhurbaşkanı adayımız ol” diye çağrılar yaptı.. Tek amacı vardı.. Siyasi şovlarla gündemde kalmak.

Değerli okuyucular..

Şimdi sizlere “Siyasetçi, Genel Başkan” Ümit Özdağ’ı kısaca tanımlayayım..

Özdağ’ın partisini kurduğunda elinde ki ilk siyasi istismar oyuncağı ne idi? Türkiye’de ki Suriyeliler ve sığınmacılar..

Söylemleri ile Suriyelileri ve sığınmacıları da hedef gösterip, kamuoyunda ki gerginliklerden siyasi reklam kapma peşinde koştu..

Hatta o zaman ki İçişleri bakanı Süleyman Soylu ile de sert tartışmalara ve kavgalara da girerek, şovlarının dozunu arttırmıştı..

Bakanlığın önüne partililerle gidip, “Süleyman, Süleyman.. Çık dışarı hesaplaşalım, biz geldik” falan diye efelenmişti.

İşe bakın.. Bu Kadırgalı Eşref Ümit efeye, Ülkü Ocakları çok yakın geçmişte onurunu zedeleyici tehdit gibi sözlerle cevaplar vermişti ama her ne hikmetse İçişleri bakanlığının önüne gidip efelenen Özdağ, Ülkü Ocaklarına tek kelime ile karşılık bile veremedi.

Derken.. Özdağ’ın bu “Suriyeliler” oyuncağı da çıkarılan yasa ile alındı, Suriyeliler aylardır kendi istemleri ile ülkelerine dönüyorlar.

Kendi şişirdiği balonu patlayınca bu kez iktidara karşı efelenme rollerine soyundu..

Hakkında dava açıldı, Cezaevine konuldu ve Ceza aldı..

Cezaevi’ne girerken ne diyordu bu zat?

“Öcalan’ı ve arkadaşlarını rahatça serbest bırakmak için, mani olmayayım diye beni hapse attılar”..

Yani.. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti Ümit Özdağ’dan korkmuş.. Peh, pehhhh..

Yahu Özdağ efendi.. Şimdi dışardasın ve tam da serbest bırakılma süreci yaşanıyor.. Hadi görelim seni, Terörsüz Türkiye sürecini engelle bakalım..

Değerli okuyucular..

Bu zat aynı zamanda sık, sık “Bozkurt” işaretleri yaparak toplantılarda şovlar sergiliyor.

Yahu Ümit Özdağ.. Sen ne zaman Ülkücü oldun? Bu Ülkü kervanın da ne hizmetlerin var,  bu dava uğruna ne gibi çileler çektin? Hiçbirinde yoksun..

Biz seni de, babanı da iyi tanırız Ümit efendi. Yok öyle veresiye Ülkücülük cakası atmak..

Değerli okuyucular..

Şimdi bakın.. Ümit Özdağ’ın, “Suriyeliler, sığınmacılar, Öcalan, PKK” konusunun dışında bir siyasi propaganda ivmeleri ortaya koydu mu? Hayır..

Özdağ’dan; hiç tarım, işçi, emekli, barınma krizi ve fahiş fiyatlar gibi konularda demeçlerini, ısrarlarını gördünüz mü veya duydunuz mu? Asla..

Eee şimdi bu şovlarla beslenen zat’ın elinde ki tüm balonlar patladı, ne yapacak?

Yine kurnazca bir şov taktiğine başvurdu..

Bu Özdağ zat’ı dün Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti.

Sordular.. “Ekrem İmamoğlu’nun suçsuzluğuna inanıyor musunuz, İmamoğlu’na kefil misiniz” diye..

Eee adam haberin merkezini bulmuş.. Kaçırır mı bu fırsatı?

Aylardır gündem de çiğnenen ne sakızı var?

“Melih Gökçek’in dosyaları var, ifadeye gitmedi, niye yargılanmadı” falan çamurları, iftiraları var..

Şimdi bu şovcu Özdağ zat’ın gazetecilere verdiği cevaba bakın;

“Ekrem İmamoğlu’na kefil olmam, suçsuz olup, olmadığını bilmiyorum ama Melih Gökçek’in yargılanmadığı Türkiye’de Ekrem İmamoğlu’nun yargılanması inandırıcı değil”..

Bak, bak…

Organize işleri yürüten Eko için “ne şiş yansın, ne kebap” taktiğini uyguluyor ama Sayın Melih Gökçek’e saldırarak, itibar suikastı yaparak gündemde kalma cinliğini ortaya koydu..

Ümit Özdağ.. Bak bu yalanı, iftirayı aylardır senin gibi onlarca kifayetsiz siyasetçiler, çapsızlar şarkı nakaratı gibi bağırarak söylüyorlar ama hiç birisi de ortaya bu konuda en ufak bir delil, dosya evrak numaraları ortaya koyamadılar..

Zaten koyamazlar da.. Çünkü böyle bir süreç yok..

Sayın Melih Gökçek buna rağmen 21 soruşturma dilekçesi olduğunu, bu dosyaların birleştirildiğini, 3 kez Savcılığa ve İçişleri Bakanlığı Teftiş Kuruluna da ifadeler verdiğini, soruşturmalar sonucunda ‘takipsizlik’ kararları aldığını, bu takipsizlik kararlarına Mansur Yavaş’ın itiraz ettiğini ve bu itirazlarına da ret cevapları aldığını, çift dikiş olarak aklandığını defalarca kamuoyuna açıkladı..

Ve sonunda da dedi ki; “bundan böyle bu konuda bana çamurlar, iftiralar atanlar yalanlarını ispat etmezlerse onlar şerefsizdir, haysiyetsizdir..”..

Evet Ümit Özdağ.. Bu güne kadar Sayın Melih Gökçek’in bu restini gören olmadı ama şerefsizliği, haysiyetsizliği açıkça kabullenmiş sayıldılar..

Şimdi sen.. “Yargılanmadı” sözlerinin detayını delilleri ile ispatlayamazsan, sen de bu şerefsizler, haysiyetsizler listesinde yerini alacaksın, bilesin..

Yok öyle birlerinin yalanlarını, çamurlarını, iftiralarını alıp propaganda malzemesi yapmak..

Listeye girmek istemiyor musun?

O zaman; kamuoyu huzurunda Sayın Melih Gökçek’ten yalanların ve iftiraların için özür dilersin, Melih Gökçek başkan da seni bu listeden çıkarır..

Tercih senin.. Şovcu Özdağ….!