http://www.haber2000.com
» AKŞENER : "EYY CHP MERKEZ, DUYSUN BENİ HERKES.. ANKARA, İSTANBUL.. SAVAŞ BAŞLADI.. ELİNİZİ, DİLİNİZİ ÇEKİN ARTIK"

AKŞENER : "EYY CHP MERKEZ, DUYSUN BENİ HERKES.. ANKARA, İSTANBUL.. SAVAŞ BAŞLADI.. ELİNİZİ, DİLİNİZİ ÇEKİN ARTIK"

AKŞENER MEYDAN OKUDU. "Mesela Ankara’yı paylaşmışlar isimlerine kadar. İstanbul’u bilmiyorum. Mesela Polatlı’ya eski Ankara il başkanımız, GİK üyemiz Yetkin Öztürk gelecekmiş. Bunlar CHP’den aday olacakmış. Ben öyle anladım konuşmadan. Daha ilginci de Gölbaşı’na da Yakup Odabaşı gelecekmiş. Hiçbirinden haberim yok. Bu ne demek biliyor musunuz? Bir siyasi partinin iç işlerine karışmak demektir. Biz bunu 1997’de Doğru Yol Partisi’nde yaşadık. Ben bu konuda idmanlıyım. Şu an itibariyle bir savaş olarak kabul ediyorum, varım buyursunlar"
Paylas
AKŞENER :
Siyaset - 19 Aralık 2023, Salı 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

"SAVAŞI SİZ BAŞLATTINIZ, BEN DE İLAN EDİYORUM, VARIM"

 

Yerel seçimlere müstakil girme kararının ardından son günlerde istifaların ardı arkası kesilmeyen İYİ Parti'den dikkat çeken açıklama... "Partimize kurumsal operasyon olduğu ortaya çıktı" diyen Akşener "Bu, bir siyasi partinin içişlerine karışmak demektir. Şu an itibariyle bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım, buyursunlar. Ben idmanlıyım" ifadelerini kullandı.

 

Yİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, son dönemde partide yaşanan gelişmelere ilişkin açıklama yaptı. Uşak'ta konuşan İYİ Parti lideri "Partimize kurumsal operasyon olduğu ortaya çıktı. Bu, bir siyasi partinin içişlerine karışmak demektir.

 

Şu an itibariyle bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım, buyursunlar. Ben idmanlıyım" değerlendirmesinde bulundu. Partisinin Uşak İl Başkanlığı'nı ziyaretinde konuşan Akşener, İYİ Parti'den istifa eden İBB Meclisi Grup Başkanvekili İbrahim Özkan'ın CHP ile yürüttüğü görüşmelere işaret ederek eleştirilerde bulundu.

 

"GİDENE SAYGI DUYUYORUZ"

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde istifa eden grup başkanvekilinin yeniden seçilmesine ilişkin soruya da yanıt veren Akşener şunları söyledi,

 

- İstanbul’da belediye meclis üyelerimizin kendi aralarında bir yani partiden bağımsız bir karar verdiler. İstifa etmiş bir arkadaş yeniden grup başkanlığına seçildi. Sonra iz onları parti olarak, İstanbul İl Başkanlığı disipline verdi. Disiplin süreci devam ederken de bu arkadaşlarımız istifa ettiler. Şimdi elbette giden her arkadaşım için ben çok üzülürüm. Bugüne kadar prensip kararı aldım. Ve hep uydum, parti kurulduğundan beri hep uydum.

 

- Hiçbir zaman, bizden ayrılan bir arkadaşımıza bir başka partiye geçmiş olsa da hakaret etmedim. Fakat ne hikmetse ayrılan bütün arkadaşlarımızın, geçen dönem de dahil olmak üzere taşladıkları tek bir pencere oluyor o da İYİ Parti’nin penceresi. Taş attıkları tek bir kapı oluyor o da İYİ Parti’nin kapısı… Bunun da anlamakta çok zorlanıyorum.

 

Biz gidene saygı duyuyoruz. Ben çok üzülüyorum. Bir milletvekili, bir meclis üyesi dışında, normal bir kendi gelip üye bir arkadaşımızın da bir şekilde kızıp veya incinip veya üzülüp ayrılması aynı derecede beni üzer. Dilerdik ki bunlar olmasın” diye konuştu.

 

KARAR GİK'TE ALINDI 

 

Parti olarak tek başına seçime girme kararı aldıklarını ve bu kararın GİK’te 9 saat tartışılarak demokratik olarak alındığını belirten Akşener, "Ben o gün gördüm ki, bizim partimiz mutlaka ve mutlaka iktidar olmalı. İktidar olmak için kurulmuştuk ama iktidar olmalı. Çünkü bu kadar ekspertiz sahibi, bu kadar demokrasiye saygılı ve demokrasiyi içselleştirmiş başka bir topluluğu, başka bir siyasi yapıda bulmak mümkün değil” diye konuştu.

 

Partisinden istifa eden ve katıldığı bir televizyon yayınında İBB Başkanı İmamoğlu ile yaptığı 'arka kapı' görüşmelerinden İYİ Parti Genel Merkezi'nin haberdar olduğunu, Ankara’da da benzer bir diplomasinin yürütüldüğünü öne süren İbrahim Özkan’ı isim vermeden sert sözlerle eleştirdi.

 

"PARTİMİZE YÖNELİK KURUMSAL BİR OPERASYON"

 

Akşener şöyle konuştu:

 

- Bu kararı beğenmemek mümkündür. ‘Bu karara uymuyorum’ demek de mümkündür. Bu kararı beğenmiyorum, uymuyorum dediğiniz zaman istifa edeceksiniz. İşin saygı kısmı budur. Demokrasiye olan saygı da budur. Bazı arkadaşlarımız gayet saygılı bir biçimde ayrıldılar. Ama bu arkadaşlarımızın başındaki arkadaşımızın enteresan bir yanı oldu.

 

O da şu; dün akşam bir televizyon programında benim bilgim dahilinde hem Ankara’da hem İstanbul’da pazarlıklar yapılmış, arka kapı diplomasisi yapılmış. Benim bilgim yok, teşkilat başkanının bilgisi yok, yerel yönetimler başkanının bilgisi yok, neye göre yapılmış? Bir başka şey daha var. Ben böyle komplo işlerine pek inanmam da ama ilk defa partimize yönelik kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı dün. En ilginci bu.

 

Yani ben bu diplomasiyi yapan arkadaşımızın yaptığı diplomasiden haberdar değilim ama diplomasi yapılan kişilerle konuşabilme yeteneğine sahibim. Nasıl oluyor bu iş? Genel başkanın haberi yok. Parti adına belediye meclis üyesi diplomasi yapıyor.

 

"SAVAŞ OLARAK KABUL EDİYORUM"

 

- Mesela Ankara’yı paylaşmışlar isimlerine kadar. İstanbul’u bilmiyorum. Mesela Polatlı’ya eski Ankara il başkanımız, GİK üyemiz Yetkin Öztürk gelecekmiş. Bunlar CHP’den aday olacakmış. Ben öyle anladım konuşmadan. Daha ilginci de Gölbaşı’na da Yakup Odabaşı gelecekmiş. Hiçbirinden haberim yok. Bu ne demek biliyor musunuz? Bir siyasi partinin iç işlerine karışmak demektir. Biz bunu 1997’de Doğru Yol Partisi’nde yaşadık. Ben bu konuda idmanlıyım. Şu an itibariyle bir savaş olarak kabul ediyorum, varım buyursunlar.

 

"ANKARA'DA DA İSTANBUL'DA DA TEK BAŞINA"

 

Ardından partisinin Uşak Teşkilat Buluşması'nda konuşan Akşener, yerel seçimlere ilişkin "Şimdi buradan ilan ediyorum. Şimdi bu benim fikrim, benim talimatım. Tek başına giriyoruz. Her yerde tek başına giriyoruz. Ankara’da da tek başına giriyoruz. İstanbul’da da tek başına giriyoruz. Her ilçede tek başına giriyoruz. Bu işin sonunda ben başaracağımıza inanıyorum ve bunun sonucunda bu başarı hepimizindir. Başarısızlık olduğu takdirde de benimdir. O sorumluluğu yerine getireceğim" dedi.

 

Akşener, CHP ile işbirliğinin görüşüldüğü Genel İdare Kurulu'ndaki toplantıyı hatırlatarak şöyle konuştu,

 

- GİK’te gizli oylama yaptık 14’e 35 hayır oyu çıktı. Söylemeye çalıştığım şey şu; bu Türkiye’de gerçekten samimiyetle ilk defa olan insanların fikirlerini gerçekten söyleyen ve ‘evet’ yanında da olanın, ‘hayır’ yanında da olanın bir birine saygı duyduğu, birbirini suçlamadığı ve kapının dışına çıkıldığı andan itibaren de o saygıyı devam ettirdiği bir eylemdi, işlemdi.

 

Şimdi buradan ilan ediyorum. Şimdi bu benim fikrim, benim talimatım. Tek başına giriyoruz. Her yerde tek başına giriyoruz. Ankara’da da tek başına giriyoruz. İstanbul’da da tek başına giriyoruz.

 

- Her ilçede tek başına giriyoruz ve bunun sonuçlarına olumlusu sizindir. Bu işin sonunda ben başaracağımıza inanıyorum ve bunun sonucunda bu başarı hepimizindir. Başarısızlık olduğu takdirde de benimdir. O sorumluluğu yerine getireceğim. Ona göre çalışacaksınız. Eğer bedel ödememi istemiyorsanız çalışacaksınız. Hiç fikrimi söylememiştim, şimdi söylüyorum.

 

İYİ Parti’nin genel başkanı olarak söylüyorum. Hadi bakalım parmak uzatanlar, ben demiştim grupta 'parmak sallayanların o parmaklarını teker teker kırarım' diye. Dün bir televizyon programında yapılan o konuşmalardan sonra gördüm ki, dostumuz Türk milletidir. Gördüm ki müttefikimiz Türk milletidir.

 

"ERDOĞAN BİLİR İMAMOĞLU DA ÖĞRENECEK"

 

- Dün bir aydınlanma yaşadım. Çok enteresan. Ama Sayın Erdoğan bilir,  Sayın İmamoğlu da öğrenecek. Ben, Sayın Erdoğan hapse giderken oradaydım. Herkesin kaçtığı bir zamanda oradaydım. Çoluğuyla, çocuğuyla ilgilenen bendim. Eşinin evinin önündeki polis noktası kaldırıldığında oradaydım. Gece yarısı arayan bendim. Televizyonlara çıkıp konuşan bendim. En ağır hakaretleri işiten de sonra ben oldum. Ama Allah büyük. Ben Allah’a hep güvendim, inandım, sen doğru ol yeter ki.

 

"MASADAN KOVULDUM, İKİSİ DE KORKTU"

 

- Aynı şekilde Saraçhane’ye ikinci kere gittim. Ve bugün sövenler o gün rahmetli anama kadar götürdüler işi. Ne yaptım? Boynumu eğdim. Ne yaptım? Kazanalım diye ağzımı açmadım. Ne yaptım? Millet bu arkadaşları istiyor diye o masaya götürdüm. O masadan kovuldum ve ikisi de korktu. Kabul etmedi. Ben değil, milletin istediğini kabul etmediler.


Bu Haber 40602 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir