http://www.haber2000.com
https://www.facebook.com/osmantopal.tr
» AKŞENER : "Türkiye, AKP'nin çapsız kadrolarına, vizyonsuz zihniyetine mahkum değildir"

AKŞENER : "Türkiye, AKP'nin çapsız kadrolarına, vizyonsuz zihniyetine mahkum değildir"

Akşener :Bir yandan hukukta reformdan söz edip, diğer yandan bu hukuksuzluklara sessiz kalmak olmaz. Hele ki, saldırganlara arka çıkanlara, bir çift söz edememek hiç olmaz. Bu vesileyle Sayın Erdoğan'ı, küçük ortağını, bu konularda takındığı, medeniyet ve hukuktan uzak tutumu konusunda, uyarmaya çağırıyorum.
Paylas
AKŞENER :
Siyaset - 23 Ocak 2021, Cumartesi 22:18:59
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Saldırganlara arka çıkanlara, bir çift söz edememek hiç olmaz. Bu vesileyle sayın Erdoğan'ı, küçük ortağını, bu konularda takındığı, medeniyet ve hukuktan uzak tutumu konusunda, uyarmaya çağırıyorum" dedi.

 

Meral Akşener yaptığı basın açıklamasında önemli açıklamalarda bulundu.

 

“İKTİDARIN BU HASSASİYETE KARŞILIK VERMESİ ŞARTTIR”

 

Çin ile 50 milyon doz aşı için anlaşma yapıldığı açıklandıktan 3 ay sonra, iktidarın 3 milyon doz aşıyı temin edebildiğine dikkat çeken Akşener, “Vatandaşlarımızda haklı olarak hayal kırıklığı yaratmıştır” dedi.

 

Akşener, bu konuda iktidara “Vatandaşın gözü kulağı aşıyla ilgili yeni haberlerde. İktidarın, bu hassasiyete karşılık vermesi şarttır. Çünkü böyle dönemlerde, milletimizin devletine olan güveni çok önemlidir. Aşının temini ve uygulama süreçleriyle ilgili olarak, bilgiler ve takvim net şekilde acilen açıklanmalıdır. Devlet, aşıyı getirmek için gayret sarf etmez. Bulur ve getirir” hatırlatmasını yaptı.

 

“OLAYLARIN DEVAM EDECEĞİNDEN ENDİŞELİYİM”

 

Son günlerde gazeteci ve siyasetçilere yapılan saldırılara değinen Akşener, “Son günlerde yaşanan bazı olaylar, maalesef toplumsal huzurumuzu tehdit ediyor.Gazeteci ve siyasetçilere yapılan saldırıları, devletin savcısına yönelen tehditleri, milletimizin hem huzuru, hem de güvenliği açısından kaygı verici buluyorum. Daha önce yaşanan saldırılarda olduğu gibi, devleti yönetenler, gereken cevabı vermedikçe, bu olayların devam edeceğinden endişeliyim” dedi.

 

“ERDOĞAN’I KÜÇÜK ORTAĞINI UYARMAYA ÇAĞIRIYORUM”

 

Akşener, yaşanan saldırılara ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü,

 

* Bu tip olaylar karşısında, ilk tepki vermesi gerekenler devleti yönetenlerdir. Dolayısıyla, son yaşananlarla ilgili olarak, ilk ve en önemli muhatap da Sayın Erdoğan'dır. İçişleri ve Adalet Bakanları da, saldırganlarla ilgili vakit kaybetmeden işlem yapmakla mükelleftir. Çünkü, 83 milyonun can ve mal güvenliğinin sorumluluğu, onların omuzlarındadır.

 

* Kendilerine yönelen en küçük sözlü saldırıya bile en üst perdeden cevap verirken, ülkenin siyasetçisi, gazetecisi, savcısı saldırıya uğrayıp, tehdit edilirken sessiz kalamazlar. Bu olmaz.

 

* Bir yandan hukukta reformdan söz edip, diğer yandan bu hukuksuzluklara sessiz kalmak olmaz. Hele ki, saldırganlara arka çıkanlara, bir çift söz edememek hiç olmaz. Bu vesileyle Sayın Erdoğan'ı, küçük ortağını, bu konularda takındığı, medeniyet ve hukuktan uzak tutumu konusunda, uyarmaya çağırıyorum.

 

“İKTİDAR YA BİR YOL BULMALI YA DA YOLDAN ÇEKİLMELİ”

 

“Milletin derdi, işsizlik. Milletin derdi, kaynamayan tencere. Milletin derdi, özgürlük. Milletin derdi, ödenemeyen faturalar, gelmek bilmeyen ay sonları” diye devam eden Akşener, “İktidar acilen boş konuşmayı, hamaset yapmayı bırakıp, milletimizin gündemine odaklanmalıdır” ifadelerini kullandı.

 

İktidarın milletin kendine verdiği işi yapması gerektiğini söyleyen Akşener, “Emeklilere nefes aldıracak adımları atmalı, tencereyi kaynatamayan anaların feryadına kulak vermeli, ülkesinden umudunu kesen gençlerimize moral olmalıdır. Eğer bunu yapamıyorsa da, ‘benden bu kadar’ demeyi bilmeli. Özetle ya bir yol bulmalı, ya da yoldan çekilmelidir” ifadelerini kullandı.

 

“TÜRKİYE AKP’NİN ÇAPSIZ KADROLARINA, VİZYONSUZ ZİHNİYETİNE MAHKUM DEĞİL”

 

Türkiye’nin potansiyeli olan büyük bir ülke olduğunu vurgulayan Akşener, şu ifadeleri kullandı:

 

* Bu potansiyeli gerçekleştirmek için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz. Ama başarmak için, artık kaybedecek vaktimiz yok.

 

* İşini yapmayan iktidarlar elinde, kaybedecek daha fazla zamanımız yok. Sabah aynaya bakıp, kendiyle kavga eden bu ruh haliyle oyalanma lüksümüz yok.

 

* Türkiye çaresiz, milletimizin dertleri çözümsüz değil. Türkiye AK Parti'nin çapsız kadrolarına, vizyonsuz zihniyetine mahkum değil.

 

* Kimse endişe etmesin. Biz varız. Milletimiz sandıkta yetkiyi verir, biz de memleketimizi hak ettiği yere hızla getiririz. İçiniz rahat olsun.

 

“DIŞ POLİTİKA CUMA NAMAZI ÇIKIŞLARINDA YAPILMAZ”

 

ABD’deki yönetim değişikliğiyle dünya siyasetinde önümüzdeki dönemin şekilleneceği gelişmelerin yaşandığını, bunun ülkemiz üzerindeki olası etkileri üzerine kafa yorulması gerektiğini belirten Akşener, şöyle konuştu,

 

* Ama böyle bir farkındalığı, maalesef, Sayın Erdoğan ve arkadaşlarında göremiyoruz. Oysa dış politika; bir ülkenin ön savunma hattıdır, devlet yönetiminin can damarı, milletimizin güvenliğinin teminatıdır.

 

* Dış politika, devlet ciddiyeti ile, milletin çıkarları öncelenerek yapılır. İç siyasette sevimli görünmek, oy almak, oyunu cebinde tutmak için yapılmaz. Dış politika, diplomasi kanalları ile yapılır. Parti il kongrelerinde, sosyal medya hesaplarında, Cuma namazı çıkışlarında yapılmaz.

 

* İçeride hamasi nutuklar atıp, dışarıda ‘Ne vereyim abime?’ denmez. Dış politika, stratejik bir akılla yapılır. Dünyadaki değişimleri, kısa orta ve uzun vadede değerlendirip, atılacak adımları, alınacak kararları, devlet hafızası ile belirleyerek yapılır.

 

* Dış politikada yapılan hataların sonuçları bir milletin kaderini etkiler. O nedenle, ülkelerin dış politikaları, kişilere göre oluşturulmaz, kişiler arası dostluk ilişkilerine göre belirlenmez, haftada bir politika değiştirilmez.

 

“ERDOĞAN DIŞ POLİTİKADA YÖRÜNGESİNİ YİTİRMİŞTİR”

 

Akşener, dış politika konusunda iktidara eleştirilerini şöyle sürdürdü,

 

* Dış politika, kurumlararası ilişkilerle yürür, dostlarla tavla oynamaya benzemez. Eğer, öyle olsaydı, ‘Kardeşim Esad'ın’ Suriye'siyle bu noktaya gelmezdik. Eğer öyle olsaydı, ‘Dostum Trump'ın’ Amerika'sında, giderayak yaptırımlar imzalanmazdı. Eğer öyle olsaydı, oğlunun nikah şahidi Karamanlis'in Yunanistan'ıyla bugünkü sorunlar yaşanmazdı.

 

* Eğer öyle olsaydı, ‘Kankam Putin'in’ Rusya'sıyla bin türlü sorun yaşanmaz, hatta Karabağ meselesinde masanın dışında kalınmazdı. Eğer öyle olsaydı, sebebini bir türlü anlamadığımız şekilde sıkı fıkı bir ilişki yürütülen Katar, dönüp, ülkemize boykot uygulayan Suud'la can ciğer olmazdı.

 

* Dolayısıyla dış politika, eşi, dostu, yandaşı büyükelçi yapıp, ülkelerin liderleriyle arkadaşlık ilişkisi kurmaya çalışarak yürütülmez.

 

* Nitekim, bu yanlış zihniyet doğrultusunda Sayın Erdoğan, dış politikada yörüngesini yitirmiş, dış politikasını, iç politik kaygılarla, mevcut iktidar mensuplarının şahsi ikballerine bağlamış, ve ikbal kaygılarını da devletin beka sorunuymuş gibi sunar hale gelmiştir.

 

“HIRSIN VÜCUT BULMUŞ HALİ OLAN SİSTEMİN SONUÇLARINI YAŞIYORUZ”

 

İktidarın ilk yıllarında Avrupa Birliği ile derin ilişkiler kurduğunu, zaman içinde bütün köprüleri attığını ifade eden Akşener, şunları söyledi,

 

* Oysa Avrupa Birliği ile ilişkiler, Türkiye için stratejik bir karar, tüm iktidarların sürdürdüğü bir devlet politikasıydı. Sayın Erdoğan ve hükümetleri, maalesef, Avrupa Birliği normlarını, vesayeti yıkma bahanesiyle, memleketi bir parti devletine dönüştürme hedefiyle kullandı. Oysa, AB normları, Türkiye için, hukuki ve demokratik adımlardı.

 

* Hukukun üstün olduğu, kuvvetler ayrılığının sağlandığı, denetleme sisteminin oturduğu, şeffaf ve demokratik bir sistemin, inşası için masaya konan bir rehberdi. İktidarının ilk yıllarında, bu konularda adımlar atan Sayın Erdoğan, kendini, mutlak güç olarak gördüğü andan itibaren, köprüleri attı.

 

* Kendi imzaladığı sözleşmelere rağmen, AİHM kararlarını uygulamayan, iç hukukta, Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan, yargıyı, siyasetin arka bahçesi haline getiren tutumların neticesi, Türkiye-AB ilişkilerini zora soktu.

 

* İşte bunun faturasını da bugün, Doğu Akdeniz gibi bölgesel konularda bile karşımıza koyuyorlar. Yani, Sayın Erdoğan'ın iktidar hırsının ve bu hırsın vücut bulmuş hali olan, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin sonuçlarını yaşıyoruz.


Bu Haber 132248 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir