http://www.haber2000.com
https://www.facebook.com/osmantopal.tr
» Ankara Büyükşehir Belediyesi Kriz masası Koordinatörü Dr. Hikmet Çıra, Coronavirüste dehşet tablosunu yazıp, Hukümeti uyardı : “Bir ay sonra geç kalabiliriz”

Ankara Büyükşehir Belediyesi Kriz masası Koordinatörü Dr. Hikmet Çıra, Coronavirüste dehşet tablosunu yazıp, Hukümeti uyardı : “Bir ay sonra geç kalabiliriz”

Solunum yolu vasıtası ile hızla yayılıp dünyayı saran COVİD-19 dünyanın her noktasına ulaştı, milyonlarca insana bulaştı hasta etti ve milyonlarca can aldı. İnsanoğlu biyolojik bir saldırı ile karşı karşıya kalırken, günümüz tıbbının bu virüs karşısında çaresiz kalmasını hep birlikte izliyoruz. Peki bu virüs nasıl ortaya çıktı, özelliği nedir ve bundan sonra davranış şekli ne olacak?
Paylas
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kriz masası Koordinatörü Dr. Hikmet Çıra, Coronavirüste dehşet tablosunu yazıp, Hukümeti uyardı : “Bir ay sonra geç kalabiliriz”
Sağlık - 12 Eylül 2020, Cumartesi 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Dr. HİKMET ÇIRA yazdı

(Ankara Büyükşehir Belediyesi Kriz Masası Koordinatörü)

www.haber2000.com 

 

DEHŞET SENARYOSU


Covd-19 sekiz aydır Dünya’ya ölüm ve korku salarken, insanlık tarihine de derin tecrübeler bırakarak ilerliyor.

 

13 Ocak 2020 Tarihinde DSÖ tarafından bu virüsün tanımlanması ile birlikte artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak dedik.

 

Solunum yolu vasıtası ile hızla yayılıp dünyayı saran COVİD-19 dünyanın her noktasına ulaştı, milyonlarca insana bulaştı hasta etti ve milyonlarca can aldı. İnsanoğlu biyolojik bir saldırı ile karşı karşıya kalırken, günümüz tıbbının bu virüs karşısında çaresiz kalmasını hep birlikte izliyoruz.

 

Peki bu virüs nasıl ortaya çıktı, özelliği nedir ve bundan sonra davranış şekli ne olacak?

 

Sorularına bilim adamları net bir cevap bulamazken olası bir mutasyona uğrama ihtimali karşısında insanlığı yok edebilecek bir güce dahi ulaşabileceği varsayımını ihtimal dışı bırakamayız.

 

Çin’in Yuan kentinde ortaya çıkan bu virüs kısa sürede dünyayı etkisi altına alırken var olan tüm sosyal ve ekonomik sistemlerimizin sürdürülebilmesinin imkansızlığını da gözler önüne seriyor.

 

WHO kısa bir süre içerisinde 1 milyar insanın salgın nedeni ile göç edeceğini ve dünyanın hazır olması gerektiğini açıklarken krizin büyüklüğünü gözler önüne seriyor.

Harward Üniversitesi ve Massachusetts Üniversitesi salgının sürü bağışıklığı yöntemi ile bu hızla bağışıklığı devam ederse on yıl, hızlı bir yayılım olursa sonuçların çok ağır olacağını bildirmesi dehşet tablosunu iyice büyütmektedir.

 

2 milyar insanın ölebileceği konuşuluyor. Henüz virüslere karşı virüsid (virüsleri öldüren) bir tedavi geliştiremeyen bir bilim dünyası, kendini sürekli yenileyen ve labaratuvar çıkışlı ve kontrolden çıkmış 5G teknolojisi bir biyolojik silaha karşı nasıl tedavi bulacakları merak konusu.

 

Grip virüsüne (influenza virisü) hala bir aşı bulunamamış olmasını unutmayalım.

 

Dünya’da ki saygın bilim kuruluşlarından ve WHO dan çok ciddi açıklamalar arkası arkasına gelirken biz ne yapıyoruz nasıl yönetiliyoruz halk olarak nasıl davranıyoruz?

 

İnsanlığın karşı, karşıya kaldığı bu dehşet tablosu karşısında normalleşme sürecini başlatma çabası içerisinde bir hükümet, Covid biterse %5 büyüyeceğiz diyen bir Ekonomi Bakanı, özel okullar para kazansın diye okulları açıp çocuklarımızı riske atan bir Milli Eğitim Bakanı, hergün gerçek rakamları gizleyen ve yaptığı test kadar sonuç çıkaran bir Sağlık Bakanı, Hurafelerle salgını yeneceğini sanan bir diyanet işleri Başkanı ve sözde ulema,  müslümana birşey olmaz diyen tarikat liderleri, Hükümetin politikalarına göre bilimsel veri hazırlayan Bilim Kurulu?.

 

Tüm bunların yanında lider körlüğüne yakalanmış, çevresine sanal bir dünya kurulmuş, bilimsel ve tarafsız bir teşkilatlanma kurmamış muhalefet liderleri.

 

Tüm bu tiyatro içerisinde göz önündeki politikacılar, sözde bilim insanları, STK ların yaptığı saçma sapan yanlış bilgi bolluğu içerisinde kendisini güvende hisseden bir toplum.

 

İnanın bu tablo yönetilememekten kaynaklanan yiyeceğimiz tokatı gözler önüne seriyor.

 

Topluma karşımıza çıkacak bu dehşet tablosuna karşı nasıl önlemler aldığımız ve halkın nasıl davranması ve nasıl önlemler alması gerektiğini doğru açıklamamız gerekmektedir.

 

Bunlara karşı üretilmiş projeleri bilmek zorundayız.

 

Ortadoğudan, Afrikadan, Asyadan kapımıza dayanacak milyonlarca Covid-19 dan kaçan insan seline karşı ne yapacağız?

 

İnsanımızı nasıl koruyacağız?

 

Tedarik zincirini nasıl kuracağız ne yeyip ne içireceğiz?

 

Ne var programınızda, bizim tuzumuz kuru vatandaşta kendi başının çaresine baksın mı?

 

Millete doğru bilgiyi ve aldığınız önlemleri açıklamak zorundasınız.

Bu kriz başladığında uyarmıştım bu kriz bir biyolojik saldırıdır ve KBRN protokollerine göre yönetilmelidir diye.

 

Bilime dayalı gerçekci politikaları esas almak için hala geç kalmış sayılmayız. Bir ay sonra çok geç kalacağız.

 

Artık, İçinde bulunduğumuz durumda gelişen, bilimden yana tavrın kalıcı olması için sadece birkaçımızın değil bütün bilim insanlarının nitelikli bilgiyi savunması lazım.

 

Bilimsel ahlak ve ahlaklı bilginin yayılması güçlenmesi toplumun doğru bilgiye ulaşması için samimi olmalıyız ve topyekün savaş vermeliyiz.

 

Güvenilir sağlık kuruluşları ve STK lar, kanıta dayalı olmayan uygulamaları bir bağlamda kınayıp bir başka bağlamda meşrulaştırdıkları zaman, sözdebilime karşı mücadele zayıflar.

 

Sağlam bilime her zaman ihtiyacımız var, hele afet hallerinde ona daha da çok ihtiyaç duyuyoruz.

 

Harvard Üniversitesi’nden dezenformasyon uzmanı Claire Wardle şöyle demişti: “Yanlış bilgilendirmeyle mücadele etmenin en iyi yolu, anlaşılması kolay, akıcı dille yazılmış ve cep telefonundan paylaşmaya uygun doğru bilgilerle ortamı donatmaktır.”

 

Peki ne bekliyoruz?

 

Umarım ki yaşadığımız krizden baki kalacak şeylerden biri, sözdebilime müsamaha göstermenin hurafelere inanamanın, vasıfsız politikacılarla yönetilmenin, gerçekten zarara yol açabildiğinin anlaşılması olur.

 

Yanlış bilgilendirmeye karşı mücadelede en etkili araç, sağlam bilim ve halkın bilime güven duymasıdır.


Bu Haber 239166 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir