www.haber2000.com

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinin görüşmelerinde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) üyesi Dr. Sibel Özdemir, yurttaşların refah kaybı yaşadığını, sosyal yardımlara bağımlı yaşayan bir nüfusun oluştuğunu, cinsiyet uçurumunun arttığını, kamu kurum ve kuruluşlarında üst düzey yönetici kadın temsilinin düşük olduğunu ve Romanların sorunlarının artarak devam ettiğini söyledi

REFAH KAYBI YAŞANMAKTA

CHP'li Dr. Sibel Özdemir, “Sosyal yardımlardaki mali kaynaklara muazzam bir bütçe ayrıldığı ifade edildi. Aslında gerçekten bir yoksulluk sarmalı var ülkemizde ve bununla birlikte aynı zamanda bir eşitsizlik de var. İşte, Gini katsayısından bahsedildi. Bundan önceki bakanlıklarda da dile getirmiştik, gerçekten servetin bölüşümü anlamında bir kötüye gidiş var; en yüksek gelir grubu ile en düşük gelir grubu arasındaki o yüzde 20’lik dilimler arasında makasın açılması durumu söz konusu.

İşte, fakirlikle ilgili rakamlar söylendi, neredeyse nüfusun yüzde 15’i yoksulluk sınırı altında yaşamak zorunda. Hükûmetlerinizin uygulamış olduğu başta ekonomi politikaları olmak üzere birçok politika alanındaki uygulamalar neticesinde bir refah kaybı yaşandığını görüyoruz.

Eğitim, sağlık gibi temel politika alanlarında yani sizin Bakanlığınızın temel politika alanlarında bir sorunlar yumağı oluşmakta. Gençler ve kadınlar başta olmak üzere, engelli ve dezavantajlı gruplar için de yaşam mücadelesi ve doğal olarak yaşam koşulları daha da kötüye gidiyor. Elbette Bakanlığınızın hayata geçirdiği önemli uygulamaları da var ama bunlar o kötüye giden sarmal içerisinde bunlar maalesef yetersiz kalıyor.” dedi.

SOSYAL YARDIMLARA BAĞIMLI YAŞAYAN BİR NÜFUS OLUŞTU

Yaşam standartlarının geriye gittiğini savunan Özdemir, “Kadın sorunları, neticede, istihdam sorunu önemli bir sorun; bir iyileşme gözleniyor ama bu yeterli düzeyde değil. Türkiye’de refah kaybıyla birlikte kadınların iş gücüne katılım oranında doğal olarak bir artış var ama aynı zamanda istihdama katılmalarıyla birlikte yaşam standartlarında bir iyileşme görülemiyor. Sosyal yardımlara bağımlı bir kısır döngüyle yaşayan bir nüfus oluştu maalesef, bu konuyu ben dikkatinize sunmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.

CİNSİYET UÇURUMU ARTIYOR

Türkiye’de cinsiyet uçurumun çok temel bir sorun olduğunu savunan Özdemir, “İşte, Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı raporlar var, biz bunları ısrarla zaman zaman Genel Kuruldaki çalışmalarımızda da gündemimize getiriyoruz, size soruyoruz. 2016 yılına göre bir sıra daha geriledik yani 131’inci sıraya düşmüş durumdayız, maalesef bir kötüye gidiş var.

Ama burada bu son açıklanan raporda Sayın Bakan, 2017-2018 sonuçlarına göre 130 ülke arasında iki basamak daha gerilediğimiz bir alan var, 53’üncü sıraya düştük. Burada da en hızlı düşüşler sağlık, ilköğretim ve altyapı endekslerinde yani tamamen sizin Bakanlığınızın politika alanlarında, sosyal politika alanlarında, endekslerde bir geriye düşüş var, bunu da dikkatinize sunuyorum.” dedi.

KADIN TEMSİLİYETİ DÜŞÜK

Üst düzey kadın yönetici sayısının neredeyse yok denecek kadar az olduğunu kaydeden Özdemir, “Meclis’teki kadın temsili oranın arttığından bahsetmişsiniz; bu durum bir iyiye gidiş olarak söyleniyor sunuşunuzda. Ama genel bürokrasideki, kamudaki kadın temsili de çok önemli. Sizin Bakanlığınızı tenzih ediyorum ama burada izlediğimiz birçok bakanlıkta üst düzey kadın yönetici neredeyse yok düzeyinde. Ama, sizde de genel yönetici oranında üçte 1 sanırım, sizin Bakanlığınızda da.

İşte, müsteşar ya da müdürlüklerdeki, iki vali var, müsteşarlıklarda 1 kadın müsteşar yardımcısını biliyorum ve diğer yerel yönetimlerle genelleştirirsek, burada da bir kötüye gidiş var. İstanbul Sözleşmesi, yine sunuşunuzun bir kısmında var. Oradaki taahhütleriniz, sizin Bakanlığınızı ilgilendiren, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik taahhütleriniz var.” dedi.

ROMANLARIN BÜYÜK SORUNLARI ÇÖZÜLMEDİ

Roman çocukların temel sorunlarının çözülemediğini gündeme getiren Özdemir, Aaile ve Sosyal Politikalar Bakanı’na, “Roman vatandaşlarımızla ilgili yapılan “Romanların Yoğun Olarak Yaşadığı Yerlerde Sosyal İçermenin Desteklenmesi Operasyonu - SİROMA” projesinden bahsetmişsiniz. Bu çok önemlidir.

Ancak, bizim görüştüğümüz o alandaki sivil toplum kuruluşlarının bize ilettiği bir bilgi var. Bu 11,5 milyonluk bütçeli bir Avrupa Konseyi projesi. Ancak siz, bu bütçenin belli bir kısmının, hatta büyük bir kısmının dört beş konsorsiyuma verildiğini, işte 1-2 milyon Avroluk da bir kısım belli derneklere tahsis edilmiş. Şimdi, burada büyük bir kısım konsorsiyuma...

Bunlar hangi, kimler ve nereye harcadılar? Nasıl sonuç alındı? Roman çocukların gerçekten çok büyük sorunları var, eğitim sorunları var, hâlâ devam eden, çözülemeyen. İşte, okul bahçesinde, konteynerlerde eğitim yapılan bölgeler var. Bu konuyu da dikkatinize sunuyorum.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.