http://www.haber2000.com
» FETOŞ İBLİSNİN İTLERİ, DANSÖZLERE TAŞ ÇIKARTIYORLAR..BU YALANLARI BUNLARA KİM YAZDIRIYOR?

FETOŞ İBLİSNİN İTLERİ, DANSÖZLERE TAŞ ÇIKARTIYORLAR..BU YALANLARI BUNLARA KİM YAZDIRIYOR?

"Akıncı Üssü'ne gezmeye giden, güvenlik kameralarını korumak için söken, terörle mücadele için F16 ile TBMM'yi bombalayan" darbecilerin yalanlarını ise görüntüler ve deliller bir bir çürütüyor.
Paylas
FETOŞ İBLİSNİN İTLERİ, DANSÖZLERE TAŞ ÇIKARTIYORLAR..BU YALANLARI BUNLARA KİM YAZDIRIYOR?
Güncel - 05 Ağustos 2017, Cumartesi 09:27:38
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında en önde yer alan sivil ve asker kökenli sanıkların birbiriyle çelişen savunmaları, adeta komedyenleri kıskandırıyor. Hiçbiri darbe girişiminde yer almadığını belirten sanıklardan Akıncı Üssü'nde olanlar, ya tarla ya da arsa bakmaya gittiğini söylerken Genelkurmay Karargahı'ndakilerin çoğu ise "darbeyi önlemeye çalıştığını" öne sürüyor.

 

"Akıncı Üssü'ne gezmeye giden, güvenlik kameralarını korumak için söken, terörle mücadele için F16 ile TBMM'yi bombalayan" darbecilerin yalanlarını ise görüntüler ve deliller bir bir çürütüyor. İşte FETÖ'cü hainlerin savunmalarındaki çelişkili ifadelerden bazıları şöyle:

 

Akıncı Üssü'ne torun sevmeye gitmiş

 

Darbe girişimine ilişkin Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yargılandığı çatı davasında "bir numara" olarak tanımlanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, o gün Akıncı Hava Üssü'ne torun sevmeye gittiğini söylemişti.

 

Darbeye katılmamış

 

Eski Genelkurmay 1. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı Tuğamiral Sinan Sürer, darbeye katıldığını inkar etmişti ancak karargahtaki görüntüler Sürer'i yalanladı. Sürer, darbeyi önlemek için Genelkurmay Karargahı'na girmeye çalışan sivillere ateş açarken görüntülendi.

 

"Odamdan çıkmadım" dedi, askerlere emir verdiği ortaya çıktı

 

Darbe girişimi sırasında, Genelkurmay Başkanlığı Personel Başkanlığı görevinde bulunan eski Korgeneral İlhan Talu, Özel Kuvvetler Komutanlığından bir grubun karargaha girdiğini gördükten sonra makamına geçerek 16 Temmuz günü saat 10.00'a kadar odasından çıkmadığı yönünde ifade vermişti. Karargah içerisindeki görüntülerde ise Talu'nun da teçhizatlı askerlere emirler verdiği görüldü.

 

Çatışmayı engellemeye çalışmış

 

Eski Genelkurmay Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç de ifadesinde FETÖ ile uzaktan yakından alakasının olmadığını, sadece o gece karargahta çatışma ve kargaşayı engellemeye çalıştığını öne sürmüştü.



İddianameye giren görüntülerde Partigöç'ün karargah içerisinde dolaştığı, darbeci askerler tarafından elleri arkadan bağlanarak etkisiz hale getirilen Başçavuş Mehmet Satun ile konuştuğu görülüyor.

 

Partigöç'ün ayrıca sözde "Yurtta Sulh Konseyi" bildirisinde imzası bulunuyor

 

Tarla bakıyormuş

 

Darbe girişiminde Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının rehin tutulduğu Akıncı Üssü yakınlarında gözaltına alınan ve darbenin en önemli ismi olan firari Adil Öksüz'ün de ifadesi şaşırtmıyor.



Savcılık sorgusu ardından çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılan Öksüz ifadesinde, "Amcam, o bölgede kıymetli arazi olduğunu gelecekte iyi para getireceğini söylemişti. Ben de 14 Temmuz akşamı Sakarya'dan Ankara'ya geldim. Tarla bakarken yakalandım, darbe ile ilgim yok." demişti

 

Arsa bakmaya gitmiş

 

Darbe girişimini Öksüz ile yönettiği belirlenen Kaynak Kağıt AŞ'nin eski genel müdürü tutuklu Kemal Batmaz da Akıncı Üssü'ndeki görüntülere rağmen, Kazan'a arsa bakmaya gittiğini söylemişti.



Batmaz ifadesinde, "Harun Biniş (Eski BTK çalışanı, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi FETÖ üyeleri arasında iletişim ağından sorumlu olan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın kabul etmesi durumunda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile iletişimini sağlayacak kişi) beni aramıştı. 'Ankara üzerinden geçeceksen bir miktar param var. Arsa bakalım, bana yardımcı ol.' dedi. Onunla Çayyolu'nda buluştuk. Taksi ile Kazan'a gittik. Çayyolu'nda Harun ile görüşürken darbe teşebbüsünden haberim oldu. Kazan'da bizi jandarma çevirdi.'' demişti.

 

Darbe girişimini kızından öğrenmiş

 

Darbe girişimini telefonla arayan kızından öğrendiğini belirten eski Kurmay Albay Mustafa Çiçek daha sonra Genelkurmay Başkanlığına gittiğini ifade etmişti. Çiçek, merdivenden çıktığında maskeli ve teçhizatlı askerlerin "Odana gir" demesi üzerine odasına girdiğini ve sabaha kadar çıkmadığını ileri sürdü.



İddianameye giren görüntülerde ise Çiçek'in karargah binası koridorunda silahla vurulan ve yerde yatan kişinin fotoğrafını çektiği belirlendi.

 

Meclisi bombalayıp terörle mücadele etmiş

Darbecilerin güldüren yalanlarını deliller çürütüyor

Darbe girişimi sırasında Meclis'i bombalayan F16 pilotlarından Hüseyin Türk, yaşananları "terörle mücadele harekatı" zannettiğini söyledi.



Türk, FETÖ'ye hizmet ettiğini bilmediğini iddia ederek "İkinci verdikleri koordinatın şehir içi olduğunu kendilerine ilettim, onların da 'sıkıntı yok, atış serbest' demeleri üzerine belirttikleri yeri (TBMM'yi) bombaladım." dedi. Türk, darbe girişimini ise üsse indiğinde yer bakım ekibinden öğrendiğini söylemişti.

 

Kendini zırhlı aracın içine atmış

 

İstanbul Vatan Caddesi'nde üzerinde askeri üniformayla bir tanka binerken görüntüleri ortaya çıkan eski İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Mithat Aynacı da suçlamaları kabul etmeyen darbecilerden.



Aynacı, hakimlikteki ifadesinde, askerlere kışlalarına dönmelerini söylediğini belirterek, "Ateş ettiler. Silah sesleri artınca ben de kendimi zırhlılardan birine attım" diye kendisi savunmuştu.

 

Tankları polislerin güvenliğini sağlamak için göndermiş

 

Eski İstanbul 2. Zırhlı Birlik Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan Aydoğdu da savunmasında, darbe girişiminin yaşandığı akşam, Boğaz köprüleri başta olmak üzere İstanbul'un kritik yerlerini tutması için zırhlı birliklere emir verdiğini kabullenerek, olası terör saldırısına karşı böyle bir hamlede bulunduğunu öne sürdü.



Aydoğdu, tankları çevik kuvvete neden gönderdiğine ilişkin soruya, "Polislerin güvenliğini sağlamak için gönderdim." yanıtını vermişti.

 

Tanıdıkları ziyarete gitmiş

 

Kendi taburu Diyarbakır'da görevli olmasına ve izinde bulunmasına rağmen Ankara'ya gelerek Genelkurmay Karargahı'na sivil olarak giren Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli eski Binbaşı Abdurrahim Aksoy'un, karargahtaki darbecilerin desteğiyle içeri girdiği, bu kişilerle ortak hareket ettiği görüntülere yansıdı.



Genelkurmay'daki tanıdıklarını ziyaret ettiği sırada olayların çıkması üzerine kendisine silah verildiğini öne süren darbeci Aksoy'un, karargaha giren sivillere ateş açtığı görüntülere yansıdı.

 

"Odamdan çıkmadım" demişti, darbecilere silah taşımış

 

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'nda bulunan Genelkurmay Personel Başkanlığında görevli eski Üsteğmen Abdullah Şevki Güngör'ün yalanını da görüntüler ortaya çıkardı.



Güngör, darbe girişimi sonrasında teslim olmak yerine 17 Temmuz Pazar sabahına kadar kendisini odasına kilitlediğini söylemişti ancak karargahtaki görüntülerde Güngör'ün Üsteğmen Kadir Bozan ile darbeci askerlere kasalar içinde mühimmat ve silah taşıdığı ortaya çıktı.

 

Babasının rahatsızlığını bahane etmişti

 

Genelkurmay Bilgi İşlem Daire Başkanlığında görevli eski Binbaşı Ahmet İlhan Ayşan da dört aydır kurs gördüğü İstanbul'dan babasının rahatsızlığını bahane ederek izin alıp girişimden bir gün önce Ankara'ya geldi. Kursta olması gereken Ayşan, 15 Temmuz günü Albay Cemil Turhan'ın talebiyle bilgisayar sistemlerinin sorunlarını gidermek için Genelkurmaya gittiğini söyledi.



Darbeci Ayşan'ın, sivil kıyafetle geldiği karargahta gece boyunca şehit edilen asker ve sivilleri dışarı taşıması, sistem odasından aldıkları kamera kayıtlarının tanklarla ezilmesi ve imha edilmesi işlemlerine katılması kamera görüntülerine yansıdı.

 

Akıncı'ya iş yemeğine gitmiş...

 

Darbenin İstanbul ayağını planladığı iddia edilen eski Kurmay Albay Muzaffer Düzenli'nin savunması da inkarı gözler önüne serdi.

 

Yurtta Sulh Konseyini tanımadığını iddia eden Düzenli, 15 Temmuz günü darbenin merkezi kabul edilen Akıncı Üssü'ndeki fotoğrafının gösterilmesi üzerine ise "Akıncı'ya iş yemeği meselesiyle çağrıldım. Ahmet Özçetin adına aradığını söyleyen bir binbaşı tarafından çağrıldım, gittim" dedi.

 

Düzenli, "Yurtta Sulh Konseyi" isimli WhatsApp grubuna ilişkin yazışmalarını da başkalarının yapmış olabileceğini savundu.

 

Karargahın güvenliğini sağlıyormuş

 

Darbe girişimi sırasında 33 özel kuvvetler personelini, "Karargahın güvenliğini sağlıyordum" gerekçesi ile Genelkurmay komuta katına çıkaran ve Yurtta Sulh Konseyi üyeliğini reddeden eski Albay Doğan Öztürk ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın Akıncı'ya götürülmesini koordine etmişti.



Öztürk, "Biz ertesi gün sabaha kadar ne olduğunu anlayamadık. Sabah saat 06.00'ya kadar güvenliği sağladığımızı düşündük." diyerek darbeyi geç fark ettiği yalanına sarılmıştı.

 

Akıncı'ya misafirliğe gitmiş

 

Darbenin kritik isimlerinden eski Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'ın darbe girişimindeki rolü de görüntülerle gözler önüne serildi.



Darbe bildirisini Genelkurmay Başkanı Akar'a imzalatmak isteyen isim olan Harmancık, kamera kayıtlarında 143.filonun koridorlarında görüldü. 15 Temmuz gecesi neden Akıncı Üssü'nde bulunduğu sorusuna Harmancık, "Merak ediyordum görmemiştim, görmeye geldim" yanıtını verdi. Ancak iddianamede Harmancık'ın telefonla görüştüğü kişiye "Cumhurbaşkanı'nı öldüremedik, planlarımız boşa gitti, Cumhurbaşkanı'nın Almanya'ya kaçtığı yönünde haberleri yaymamız lazım" dediği yer aldı.

 

Hayvan belgeseli çekmeye gitmiş

 

Akıncı Üssü'nde yakalanan 5 sivilden biri olan film yapımcısı Nurettin Oruç'un savunması da hayli ilginç.

 

Adil Öksüz ve Kemal Batmaz'ı tanımadığını ileri süren Oruç, "Darbe günü Akıncı'ya köylerde hayvancılıkla ilgili belgesel çekmeye gelmiştim. Öksüz, Batmaz ve Çiçek ile seyahatlerimde aynı tarihte ABD'de bulunmam tesadüftür." savunmasını yapmıştı.

 

Eski Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) çalışanı Harun Biniş de darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü'ne "arsa bakmaya gidenlerden."

 

Darbe girişimi gecesi FETÖ üyeleri arasında iletişim ağını sağladığı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın kabul etmesi durumunda da FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile iletişimini sağlayacak kişi olduğu ortaya çıkan Biniş, Kemal Batmaz ile paralel verdiği ifadesinde "Kazan ilçesine arsa bakmaya gittik. Bende vertigo var. Ben Ankara'daki bombaları duymadım." demişti.


Bu Haber 658546 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir