http://www.haber2000.com
https://www.facebook.com/osmantopal.tr
» Kılıçdaroğlu; “Takip ediliyorum, dinleniyorum” diyor, kimse inanmıyor.. Vallahi adam doğru söylüyor.. Sayın Kılıçdaroğlu, size aylardır mesaj veriyorum; “Üst katınızda ki, alt katınızda ki akreplere, böceklere dikkat et” diye.. Ama sen inatla “olmaz” diyorsun

Kılıçdaroğlu; “Takip ediliyorum, dinleniyorum” diyor, kimse inanmıyor.. Vallahi adam doğru söylüyor.. Sayın Kılıçdaroğlu, size aylardır mesaj veriyorum; “Üst katınızda ki, alt katınızda ki akreplere, böceklere dikkat et” diye.. Ama sen inatla “olmaz” diyorsun

CHP lideri Kemal Kılçdaroğlu, özellikle son haftalarda çıkıp ısrarlı bir şekilde “Biliyorum dinleniyorum, takip ediliyorum” diye söylüyor ama kimseler inanmıyor.. Aslında adam doğru söylüyor.. Nasıl mı?
Paylas
Kılıçdaroğlu; “Takip ediliyorum, dinleniyorum” diyor, kimse inanmıyor.. Vallahi adam doğru söylüyor.. Sayın Kılıçdaroğlu, size aylardır mesaj veriyorum;  “Üst katınızda ki, alt katınızda ki akreplere, böceklere dikkat et” diye.. Ama sen inatla “olmaz” diyorsun
Siyaset - 13 Aralık 2020, Pazar 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

 

Değerli okuyucular..

 

Bizim Türkiye böyle bir ülke.. İnsanlarımız virüs salgını yüzünden; sonbaharda ki ağaç yaprakları gibi patır, patır dökülüp gidiyor, hasta sayılarımız 50 bini geçmiş durumda bizim ülkeyi yönetenler ile yönetmeye talip olanlar, siyasi hesaplaşma ve kavgası içindeler..

 

Bakın dünya ya var mı böyle bir ülke.. Hiç düşünmüyorlar; “Bu salgın belası, Allah’ın bize kıyamet mesajı mı?” diye..

 

Ülkemizde ayrıca insanlarımız olağanüstü bir şekilde ekonomi yokluğu içinde kıvranıyor.. Çalışanlar, esnaflar feryat ediyor, bizimkiler kavga ediyor..

 

Çareler tartışılmıyor..

 

Evet.. Bir sürü kavga sebebinin içerisinde, CHP lideri Kemal Kılçdaroğlu’da kamuoyuna yeni bir tartışma malzemesi attı ve ısrarlı bir şekilde diyor ki;

 

“Takip edildiğimi ve dinlendiğimi biliyorum ama devlete olan saygınlığımdan dolayı bu takip edenlere ve dinle yelenlere ‘devlet’ demiyorum”

 

Gelin görün ki, Kılıçdaroğlu bu iddiasını yüksek sele ifade etmesine rağmen kimseler inanmıyor..

 

İşin ilginç bir tarafı, Savcılar da duymuyor..

 

Çağırıp, demiyorlar ki; “Gel Sayın Genel Başkan, biz Cumhuriyetin Savcılarıyız, sizde ana muhalefet partisinin liderisiniz, dinlenme ve takip edilme iddialarınızı ihbar olarak kabul ettik, buyurun, bildiklerinizi, şüphelerinizi bize anlatın”..

 

Yok … Kimseler ne inanıyor, ne de çağırıp derdini sormuyor..

 

Aslında adam doğru söylüyor.. Hem de iki kere doğru söylüyor..

 

Birincisi; “takip edildiğini, dinlendiğini”, İkincisi; bu işi yapanların devlet olmadığına inandığını söylemesi.

 

Sayın Kılıçdaroğlu, sizden önce ki genel başkan olan Deniz Baykal’ı; kim dinleyip, birlikte olduğu kadının evine böcekler, kameralar yerleştirdi?

 

Devlet mi? Hayır ..

 

Siyaseti kafalarına göre dizayn etmek isteyen karanlık güçler..

 

Ve Baykal’ı  kasetli kargo ile gönderdiler..

 

Yerine siz geldiniz.. Eee adamlar sizden de bıkmış veya umut kesmişlerdir, yeni bir dizayn işine başlamış olabilirler..

 

Ama siz takip edilmenizi, dinlenmenizi getirip, Alaattin Çakıcı’ya bağlama mesajı veriyorsunuz..

 

Ve bu şaşkın içgüdünüzle; sizi dizayn etmek isteyenlere fırsatı kullanma malzemesi sunuyorsunuz.. 

 

Bak maşa olan birileri de daha ileri giderek, Rus elçisi gibi size suikast yapılacağı malzemesini ortaya atıyor..

 

Yine savcılar; bu uçuk iddiayı ortaya atan puştu çağırıp denmiyorlar ki; “Yahu sen nelerden bahsediyorsun, bu sezintiyi nereden ve nasıl aldın?”..

 

Ve dikkat edin… Bu puşt günde 1 vatandaşın dahi bayiden alıp, okumadığı tenekeden gazetenin yazarı… Ama, birileri bu okunmayacak yazıyı sayfalarına taşıyıp, kamuoyuna pazarlıyorlar..

 

Kim zarar görüyor? Devletin itibarı ve demokrasimiz, Adalet sistemimiz..

 

Gelelim Sayın Kılıçdaroğlu’nun “takip edilme ve dinlenme” iddialarına..

 

Doğru söylüyor… Dedik..

 

Ben aylar öncesinden defalarca Sayın Kılıçdaoğlu’na;

 

“Bak.. Üst katınızda ki ve at katlarınızda ki akreplere dikkat et, seni sokarlar, seni böceklere yem yaparlar” diye uyarı mesajları verdim..

 

Bu mesajlarımızı; CHP tabanı ve birçok önemli isimler değerlendirmeye alırken, Sayın Kılçdaroğlu “olmaz” diye inatla dikkate almadı..

 

Evet… Sayın Kılıçdaroğlu.. Ben diğer puştlar gibi sallamıyorum.. Orta da olanları örnek göstererek sizi uyardım..

 

Şimdi özetle bir kere daha uyarayım..

 

Haa belki de bu ciddi uyarılarımıza sizde inanıyorsunuz ama tedbir için bir şeyler yapamıyorsunuz veya yaptırmıyorlar..

 

Sayın Kılıçdaroğlu.. Her Siyasi Partini Genel Merkezinde “iletişim dairesi ve odası” var.. Ama öyle kozmik odalar gibi kullanmıyorlar, kapıyı manyetik kartla sadece bir kişi açıp, kullanmıyor..

 

Hele, hele iblis Fetullah’ın istihbaratçısı ile binlerce kez telefon sohbetleri olan birisine hiç kapı açtırmıyorlar..

 

Ama siz bu kozmik odanızın kapısını bu zat’a açtırıyorsunuz..

 

Yahu adamın, Türkiye’de ikametgah adresi bile yok..

 

Oturduğu adresi ABD gözüküyor ve bu zatın mesleği tıp doktoru olmasına rağmen siz; Ankara Büyükşehir Belediyesinde beton işleri yapan şirketten ikinci maaşı almasını sağlıyorsunuz..

 

Bu hikmetin sebebi ne acaba?

 

Yine önemli bir nokta.. Deniz Baykal kumpasından sonra kullanılmaya kapatılan, sizin makam odanıza bağlı olan bir dinleme odası, birden bire temizlenip, düzenlenip, sizin hizmetinize sunuldu..

 

Siz mi istediniz.. Hiç sanmıyorum.. Ve ben o zamanları da uyardım,

 

“Bakın Sayın Kılıçdaroğlu, size sözde dinlenmeniz ve özel görüşmeleriniz adına, gizemli bir oda hazırladılar.. Aman etrafı, tavanları kontrol edin, iyice temizlemişler mi bakın, böcek falan kalmış olabilir..”

 

Ve yine ne hikmetse bu odayı size hazırlayan müdüreniz, sizin görüşmelerinizi de dizayn ediyormuş.. Hatta, Genel başkan yardımcılarınıza da postalar koyuyormuş..

 

Birçok medyanın bu müdüreniz hakkında ilginç şeyler yazmasına rağmen siz O’nu tutmada ısrar ettiğiniz gibi maaşını  12 bin liraya çıkardınız..

 

Ve sizin bir “asansör pazarlamacısı” Genel Başkan Yardımcınız vardı.. Sizin dışarıdan bazı güçlerle yönetildiğinizi ve onların söylemlerine göre kararlar aldırdığınız iddialarında bulundu..

 

Büyük Kurultay delegesi uyandı ve bu zatı çizip, kapının önüne koydu ama siz her ne hikmetse bu zattan vaz geçemediniz..

 

Şimdi bu güruh, sizinle iktidar cenahı arasında ki karşılıklı tehditli kavgaları fırsat bilip, fırsatı değerlendirmeye çıkmış olabilirler mi?

 

Neden olmasın.. Bu fırsat, bu puslu hava kaçar mı? Hele, hele sizin her konuda Alaattin Çakıcı’yı işaret etme tutumunuz varken…

 

Evet.. Sayın Kılıçdaroğlu .. Titreyin ve kendinize dönünün.. Siz harcanmadan, birilerini gerekirse parti binasından temizleyin..

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor, şunu diyen bir yazı 'TAKİP EDİLİYORUM Ne'


Bu Haber 226773 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir