(ANALİZ HABERİMİZ)
CHP’nin 38. Kurultayı.. Onlarca delege kendilerine rüşvetler verildiğini ve Özgür Özel’e oy verdiklerini Savcılıkta itiraf edip, aldıkları parlar ile birçok delilleri sunan delegelerin iddiaları üzerine; Kemal Kılıçdaroğşlu’nun çok az bir oy farkı ile Genel Başkanlığı kaybettiği Kurultayı Savcılık şaibeli görünce birçok CHP Merkez yöneticileri hakkında ceza davası açtığı gibi, Lütfü Savaş’ın da bu şaibeli Kurultaya tedbir konulması ve geçersiz sayılması talebi ile Hukuk davası açılmıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu’da bu dava dosyalarında hiçbir Hukuki taraf rolünü almayıp, davalar sürecince sessizliği tercih etti, haber adına bile konuşmadı.
Tabi, fondaş medya Kılıçdaroğlu düşmanlığını kamuoyuna ve CHP tabanına pompalamayıp, Kılçıçdaroğlu’nun iktidar ile işbirliği içinde olduğunu ileri sürüp, Kılıçdaroğlu’na itibar suikastları yapmaya başladılar.
Hatta hileli yollarla, rüşvetle Genel Başkanlığı çalınan Kılıçdaroğlu’na; Hukuk mahkemesi görev hakkını, yani Genel Başkanlığını iade karar vermesine bile “Kılıçdaroğlu Kayyım olarak atanacak” gibi yakıştırmalarda bulundular.
KILIÇDAROĞLU’NUN AVUKATI CELAL ÇELİK’TEN, HALK TV’NİN YURTDIŞINDA Kİ FİRARİ SAHİBİ CAFER MAHİROĞLU’NA ŞAMAR GİBİ CEVAPLAR.. “FİRARİ MÜPTEZEL”..
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin şaibeli Kurultayı ile ilgili açılan Ceza ve Hukuk davaları süresince ısrarlı bir şekilde davalarla ilgili konuşmaması, fondaş medyayı iyice çılgına döndürdü ve Kılıçdaroğlu’na itibar suikastları yapma haberlerini hızlandırıldılar.
Çünkü tetikçilik görevini üstlenen fondaş medya elemanları, türlü oyunlarla Kılıçdaroğlu’nun davlarla ilgili konuşmasını ve “Hayır Kurultayda şaibe yoktur ve mahkemede bana görevimi iade etsede; ben görevi kabul etmem, aday da olmayacağım” demesi kurgusu içindeydiler.
Kıılçdaroğlu geçen günü bir medyada bir yazı yazdı. Fondaş medya “şaibeli Kurultay’dan bahsetmiştir” diye sevinip, yazıyı heyecanla okudular ama ağır bir hüsrana uğradılar.
Çünkü Kılıçdaroğlu yazdığı uzun yazıda şaibeli Kurultay davları ve tartışmaları ile ilgili tek bir kelime yazmamıştı.
Çılgına dönen Halk Tv Haber Merkezi, bu yazı ve suskunluk ile ilgili yorumlu bir yazı yazarak;
“Kılıçdaroğlu ısrarlı sessizliğini bozdu ama sanki başka bir ülkede yaşıyormuş gibi konuştu” diye göndermede bulununca,
Kılıçdaroğlu’nun Avukatı Celal Çelik, bu yorumlu yazıyı yazdıran Halk Tv’nin yurtdışında ki firari sahibi Cafer Mahiroğlu’na şamar gibi cevaplar vererek;
“Neden ülkene gelemiyorsun? Kimlerle bağlantın var? Hangi malikânelerde yaşıyorsun? Ey müptezel, senin peşini bırakan, senden namert olsun” dedi.
Av. Celal Çelik; Kılıçdaroğlu’nun devlet vazifesini yerine getirmek üzere çıktığı yurtdışı görevi ve kısa siyasi ziyaretler dışında hiçbir zaman yurtdışına çıkmadığına da vurgu yaparak, Cafer Mahiroğlu’na ve Halk Tv’de şamar niteliğinde ki şu cevapları yazdı;
“Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; başka bir ülkede yaşamamıştır ve bundan sonra da yurtdışında yaşamak gibi bir niyeti yoktur.
Hayatını bu vatan topraklarına adamış, mayasını bu topraklardan almıştır. Kökleri ve geçmişi buradadır, kavgası bu toprakların geleceği içindir.
Peki paylaştığım bu habere, daha doğrusu kepazeliğe imza atan yayın organının sahibi nerededir?!
Yurt dışında hangi malikânelerde yaşamaktadır?
Ülkeye neden gelememektedir?
Kimlerle bağlantılıdır?
Eline geçirdiği bu basın gücüyle, toplumu provoke etmekteki amacı nedir?
Siyasete katkı sunmak, geleceğe bir bakış açısı kazandırabilmek amaçlarıyla kaleme aldığı makale üzerinden bile atılan bu manşeti milletimizin ve basın camiasının vicdanına havale ediyorum.
Ey müptezel; bütün duvarları yalan haber afişleriyle kaplasan, bütün televizyonları ve basın-yayın organlarını ele de geçirsen, Milletimiz sonuçta vicdanına döner bakar, senin kim olduğunu kolaylıkla anlar!
Senin peşini bırakan senden namert olsun..”
Bu Haber 13628 Defa Okunmuştur