http://www.haber2000.com
» “ÖLDÜM ANAM GURBET ELDE.. MEZARIM BAŞKA BİR ELDE.. NE DİYORSUN BAŞBUĞ ATATÜRK? ‘HAİN’ DİYORLAR SULTAN VAHDETTİN’E”.

“ÖLDÜM ANAM GURBET ELDE.. MEZARIM BAŞKA BİR ELDE.. NE DİYORSUN BAŞBUĞ ATATÜRK? ‘HAİN’ DİYORLAR SULTAN VAHDETTİN’E”.

Maalesef halimiz böyle.. Cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yılını kutluyoruz ama geçmiş tarihimizi ve atalarımızı, düşmanlarımızı bilmemişiz ve hala kendi- kendimize tartışıp, ahkamlar kesiyoruz.. İnsan; atasının, dedesinin, babasının, anasının nasıl bir insan olduğunu bilemez mi? İşte biz bilmiyoruz.. Geçirmişiz gözlerimize siyasi gözlükleri, her şeyi başka, başka görüyoruz.. Yok Vahdettin haindi, yok Atatürk haindi.. Yok vatanı İngilizlere sattı, kaçtı.. Atatürk’e ölüm fermanı çıkarttı.. Yüz yıldır bunları hala tartışıyoruz.. Neden? Çünkü bilgi dağarcığımız boş.. Şimdi gerçekleri yazalım..
Paylas
“ÖLDÜM ANAM GURBET ELDE.. MEZARIM BAŞKA BİR ELDE.. NE DİYORSUN BAŞBUĞ ATATÜRK? ‘HAİN’ DİYORLAR SULTAN VAHDETTİN’E”.
Yaşam - 20 Eylül 2022, Salı 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

 

Değerli okuyucular..

 

Boş şeyleri tartışmayı ve o tartışmanın içerisine girmeyi sevmem ama bazı tartışılan milli konularda da duramıyorum ve yazma ihtiyacı duyuyorum..

 

100 oldu Cumhuriyeti kuralı… Ve biz Trük milleti olarak 100 yıldır; Osmanlının son padişahı Sultan Vahdettin’i ve Atatürk’ü tartışıp, birbirlerine karşı düşmanca planlar yaptıklarını bile söyleyebiliyoruz..

 

Her yıl tartışıyoruz… “Sultan Vahdettin paşa “haindi”, Atatürk’e kumpaslar kurdu, Atatürk’e ölüm fermanı yazdı ve kaçıp İngilizlere sığındı…” diye..

 

Şimdi bu gün bu konuda yazı yazacağım için, Vahdettin paşa ile Mustafa Kemal paşa ile ilgili yazdığım bir şiirimin ilk kıtası ile mesaj vermek işitiyorum..

 

ÖLDÜM ANAM GURBET ELDE..

MEZARIM BAŞKA BİR ELDE..

NE DİYORSUN BAŞBUĞ ATATÜRK?

‘HAİN’ DİYORLAR SULTAN VAHDETTİN’E”.

 

İşte bu dörtlükte ki soruyu doğru olarak cevapladık mı, tüm tarihi gerçekleri de aktarmış olacağız..

 

Şimdi gelelim; son Osmanlı padişahı Sultan Vahdettin’in hain olup, olmadığı sorusuna…

 

Sultan Vahdettin tahtına oturduğunda zaten imparatorluğun çok büyük sorunları vardı…

 

4-5 ay sonra itilaf devletleri Anadolu’yu parça, parça işgal etmeye başlamışlardı..

 

İstanbul hükümeti İngilizler ile çalışıyordu..

 

Ve 1920 yılının Mart ayında İstanbul’da işgal edilmişti..

 

Sultan Vahdettin tek umudu kalmıştı..

 

Mustafa Kemal.. O’na çok güvendiği için, şöyle der;

 

“Hadi çık, bu milleti kurtar ve yeni bir tarih yaz”..

 

Mutafa Kemal bu görevi gururla kabul eder.. Ve Vahdettin paşa Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkarma yapması için bir vapur hazırlatır…

 

Mustafa Kemal; Samsun’a çıktığında, milletin tüm desteğini görünce umutlar iyice yeşerir..

 

İstanbul hükümetini ele geçiren İngilizler, Sultan Vahdettin’e hesap sormaya başlarlar..

 

Vahdettin paşa çok kurnaz davranarak, İngilizleri oyalamak ve zaman kazanmak için Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışından ve Kuvayı milliyet harekâtından haberdar olmadığını söyler..

 

Oysa ki Sultan Vahdettin, kurtuluş harekâtına destekler verip, Mustafa Kemal ile sık, sık irtibat halindedir..

 

Ve İngilizler ele geçirdikleri, İstanbul hükümetini Mustafa Kemal’e karşı kullanmaya başlar.. İstanbul hükümeti her ne kadar Sultan Vahdettin ile çalışıyor görünse de, tamamen İngilizcilerin oyuncağı halindedir..

 

İşte İngilizler bu ortamı kullanıp, Mustafa Kemal hakkında ölüm fermanı çıkardılar..

 

Fakat, halk bu ölüm fermanını Sultan Vahdettin’in çıkardığını düşünüyor..

 

Sultan Vahdettin bu iç kumpasların farkına varır ve Cumhuriyetin ilanı ile de padişahlığı da sona erince, İstanbul’u terk etmeye karar verir..

 

Neden terk?

 

Çünkü İngilizlerin bu ölüm fermanı kumpasına karşı müdahaleye kalksa gücü yok ve yeni bir iç savaş çıkacak..

 

Ve Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan etmesine, Kuruluş savaşını başarı ile yürütmesine çok, çok sevinmiştir..

 

Değerli okuyucular..

 

Şimdi çok dikkat edin… Sultan Vahdettin hala bir Osmanlı padişahı ve elinde çok, çok büyük hazine var..

 

Ne yapıyor?

 

Yanına sadece 3 Bin altın ve 20. Bin İngiliz lirası alarak İstanbul’u terk etmiştir.

 

“Para bittikten sonra ne yapacağını” soranlara da;

 

Ne yapalım biz de soğan ekmek yeriz” diye cevap vermiştir..

 

Yani; milli kurtuluş savaşına her tülü desteği veren Sultan Vahdetin çok az bir para ile gurbet ele gitmenin en doğru olacağını hesaplayıp, gitmiştir..

 

Ne yapsın Sultan Vahdettin?

 

Çevresini kuşatmış İngilizlere mi cevap versin, yoksa birinci mecliste hiçbir şeyden haberleri olmadan ve ahkâmlar keserek, Vahdettin’i kaçan hain ilan eden mebuslara mı cevap versin?

 

Cevaplar vermeye kalkışsa iç kargaşalar çıkacak ve kazanılmış birçok toprak yeniden işgal kuvvetlerinin eline geçecek..

 

İşte vatanın istiklali için, en doğrusunun sessizce İstanbul’u terk etmenin, en yararlı tavır olacağını hesaplamış ve İstanbul’u terk etmiş..

 

Koskoca Osmanlı padişahı gurbet elde yoksulluk içinde yaşamış ve öldüğünde de tabutu bile alacaklılar tarafından haciz edilmeye kalkışılmıştır..

 

Cenazesi gizlice Şam’a kaçırılırmıştır..

 

Ve Başbuğların Başbuğu gazi Mustafa Kemal Atatürk, sultan Vahdettin’in öldüğünü duyunca çok üzülür ve mebuslara şunları söyler;

 

Çok namuslu bir adam öldü. İsteseydi Topkapı Sarayının bütün mücevherlerini götürür ve öyle bir ordu kurup dönerdi ..”.

 

Evet.. Bırakın devlet hazinesini, şahsi mal varlığını bile yanında götürmeyen Sultan Vahdettin gurbet elde yoksulluklar içinde ölür ve cenazesi de başka bir gurbet elde kalır..

 

Şu bilinmelidir ki; Sultan Vahdettin, milli kurtuluş harekatının başlamasından itibaren Mustafa Kemal’e destekler verdi..

 

Ve en önemlisi Atatürk, Sultan Vahdettin’in bilgisi ve emirleri ile hareket etmiş ve başarılar kazanmıştı.

 

Şimdi .. Atatürk’ün övgüyle bahsettiği ve hain demediği bir insana, birileri çıkıp “Hain, korkak Vahdettin” diyor, taşlar atıyor..

 

Diyenler kim? “Atatürkçüyüz” diyenler.. Yani; veresiye Atatürkçü olup, görünenler.. Bilgi dağarcıkları boş dallamalar..

 

Değerli okuyucular..

 

Hadi Atatürk’ün; sultan Vahdettin ile ilgili sarf ettiği övgüleri bir kenara bırakalım..

 

CHP’nin, Sol cenahın başbakanı Bülent Ecevit..

 

Sultan Vadettin ile yakın akrabalık kökleri vardır.. Ecevit yine böyle bir ateşli “Hain” tartışmalarına şöyle cevaplar vermişti;

 

Sultan Vahdetin asla hain değildir, denilmesini de kabul etmiyorum.. Kurtuluş savaşına yeterince destek olamamıştır ama hep destek olmuştur”..

 

Şimdi saltan Vahdettin’i taşlayan bazı CHP’lilere sormam gerekiyor..

 

“Yahu sizler; ne Atatürkçüsünüz, ne de Ecevitçi. Atatürk ve Ecevit; ‘hain’ dememesine rağmen sizler bu ‘hain’ çamurunu nerenizden çıkarıyorsunuz arkadaş?

 

Evet değerli okuyucular..

 

Tüm tarihi gerçekler bunlar… Şimdi sizler karar verin…

 

Vahdetin hain mi? Yoksa vatanın istiklali için kendisini heba eden bir kahraman mı?


Bu Haber 138145 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir