Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın belediyelerin yardım kampanyalarını durdurmasına tepki gösterdi ve partizanlık yaptıklarını vurguladı

İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok Büyükşehir Belediyesi yeni tip koronavirüs salgını dolayısıyla zor durumda olan vatandaşlara yardım için kampanya başlatmıştı.

Birçok Büyükşehir Belediyesi'nin Koronavirüs salgını nedeniyle yardım kampanyası gerçekleştirmesi İçişleri Bakanlığı'nca durdurulmuştu. İçişleri Bakanlığı'nın vermiş olduğu kararın ardından kamuoyunun gündemine oturdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, belediyelerin yardım toplamalarına karşı çıkarken Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Belediyelerin yardım kampanyalarını, “devlet içinde devlet oluşturuluyor” mantığı ile engellemenin doğru olmadığını vurgulayarak, "Yardımı sadece ben yaparım, başka kimse yapamaz anlayışı hizmeti değil partizanlığı gösterir." ifadelerini kullandı.

Zor bir dönemden geçildiğini ve her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe, istişare ve diyaloğa ihtiyaç olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, "Hayırda yarışmak lazım, yapılanları engellemek değil!" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, söz konusu durumun siyaset üstü olduğunu belirtti. "Gün siyasi hesap yapılacak gün değildir!" ifadelerini kullanan Karamollaoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın söz konusu adımdan derhal vazgeçmesi gerektiğini kaydetti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun konu ile ilgili şu görüşlerini aktardı;

Bütün insanlık ve ülkemiz çok zor bir dönemden geçiyor. Şimdi daha fazla birlik ve beraberliğe, istişare ve diyaloğa ihtiyacımız var. Herkes elini taşın altına koymalı, kendi çapı ve sorumluluğu kapsamında milletimize yardımcı olmalıdır.

Bu çerçevede Belediyelerin yardım kampanyalarını, “devlet içinde devlet oluşturuluyor” mantığı ile engellemek, böylesine önemli bir mücadeleyi siyasi hesaplaşmaya çevirme olarak gözükür. Yardımı sadece ben yaparım, başka kimse yapamaz anlayışı hizmeti değil partizanlığı gösterir.

Geldiğimiz noktada zor durumda olan milletimize uzanacak her eli, her iyilik çalışmasını kıymetli buluyoruz, ancak vatandaşımızın istediği yere yardım yapmasının engellenmesini ise asla doğru bulmuyoruz. Hayırda yarışmak lazım, yapılanları engellemek değil!

Bu konu mevzuat ve siyaset üstü bir konudur. Herkes taşın altına elini koymalı, her türlü fedakârlığı yapmalıdır. Derhal bu yanlış adımdan vazgeçilmeli ve bütün enerji bu süreci beraber atlatmak için harcanmalıdır.

Son olarak şu hususu vurgulamak istiyorum; içinde bulunduğumuz bu ciddi krizde dahi ayrışmayı, kutuplaşmayı körükleyen siyasi hesap sahipleri bilmeli ki bu tavır hem tarih önünde hem de millet vicdanında mahkûm olacaktır. Gün siyasi hesap yapılacak gün değildir!