www.haber2000.com

CHP’nin Büyük Kurultay sürecinde, seçilecek Çankaya ilçe Başkanı için yapılan kriter tarifi, CHP Ankara örgütlerinde çok konuşulacağa benzer..

CHP Ankara örgütlerinin ve partililerin sevdiği isim olan, Genel Merkez Yüksek Disiplin Kurulu Av. Erdoğan Kılıç, delege seçimleri sırasında Çankaya’da tabanda birliği sağlamak için üstün çaba sarf etmiş ve bunda da önemli başarı elde etmişti.

Av. Erdoğan Kılıç, bugün sosyal Medya hesabından yazdığı yazıda partililere; “Delegelerimizi seçtik, şimdi sıra İlçe Başkanımızı seçmede.. Nasıl bir Başkan mı olmalı? Vallahi ben tarifini yaptım, birisi çıkar da ‘işte O benim’ derse, takdir artık delegenin..” mesajını vererek, Türkiye’nin kalbi Çankaya’da nasıl bir CHP İlçe Başkanı olması gerektiğini şöyle sıraladı;  

“ADAY…!

..

Yurttaş olarak, “seçme ve seçilme hakkı" anayasal bir haktır..

Siyasi Partiler Yasası çizmiş çerçevesini,

Parti Tüzüğü de netleştirmiş aday profilini...

Yani;

Burası Çankaya,

Bir milyonluk nüfusuyla,

Okuma-yazma oranı %95,

Onlarca Üniversite,

Meclis,

Bakanlıklar,

Devlet daireleri,

Büyükelçilikler,

Avukatlar,

Doktorlar,

Mühendisler,

Müteahhitler,

Mimarlar,

Büyük-Küçük Esnaflar,

Emekçiler,

Sendikacılar,

Lüks giyim markaları,

Lokantalar..

Türkiye'nin kalbi desek abartı olmaz ilçemize,

Sıra adayımızdan önümüzdeki zamandaki beklentimizde;

Okumuş-yazmış,

Geçmişte işinde başarmış,

Yenilikçi,

Bilgili,

Görgülü,

Hoş görülü,

Sevgi dolu,

Umut aşılayan,

Çalışkan...

Sanatsever,

Etkili iletişimde önder,

Giyim-kuşamda imrenerek baktığımız,

Makalelerin okuduğumuz,

Makama vardığımızda umutla dolduğumuz,

Üniversitelerde göğsünü gere gere gençliğe kendisini dinlettiren,

Toplumsal konularda ders verebilen,

İşçi tulumu giyebilen,

Üretken,

Bilgi yükleyen...

Sarılmasını bilen,

Öfkesini yenen,

Önderliği becerebilen...

Örgütü sevk ve idare eden,,

Demokrasiyi içerisine sindiren,

Parti içi seçimlere müdahale etmeyen,

Mahallelerde temsilcileri yerinde o yerin üyelerine seçtiren,

Hesap sorabilen,

Hesap verebilen...

Gördüğümüzde bize tebessüm ettiren,

Nerelisin hemşerim demeyen,

Din, dil, ırk ayrımı gütmeyen,

İnsanları ötelemeyen,

Not alan,

Konuşanı dinleyen,

Sorun çözen...

Duygularını frenleyen,

Zevklerini erteleyen,

Parmakla gösterilen...

Dündeki yanlışlıklarını ve eksikliklerini bilen,

Gelecekte telafi edeceği sözünü veren..

Diyorsan ki “O tarif ettiğin zaten benim”,

Takdir Delegenin....