GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

(Cafer Uğurlu)

www.haber2000.com

Değerli okuyucular..

CHP Ankara’da, özellikle 1. Bölgede harakiri yaptı.. Nokta..

1.Bölge Milletvekili aday listesine tabandan halen çok sert tepkiler sürüyor.. Beni arayan birçok fanatik CHP’li;

“Sandığa gitmem.. Gidip te Sadullah Ergün’e ve Ankara ile hiç alakası olmayan Okan Konuralp’e ve Deniz Demir’e oy mu vereceğim”..

“YARAM İÇERDEN.. ! SARAM DEDİM, SARILMAZ Kİ GARDAŞ”

Değerli okuyucular..

Ben Halk müziğini çok, çok sever ve bütün Türküleri, sanatçıları beynimde arşivlerim..

40-50 yıl önce söylenen Türküleri, sözlerini ve söyleyen sanatçıları bilirim, unutmam..

Eh biraz da derin şekilde saz merakım var, bazen mızrabımı konuştururum.. Benim saz hocam… Şimdiki gençler bilemez, bizim kuşak çok iyi hatırlar..

TRT’nin efsane sanatçısı  Samsunlu ses ve saz ustası Yıldıray Çınar..

29 Mayıs 2007 günü rahmetli oldu, ölüm yıl dönümü olduğu için biraz bahsetmek istiyorum..

Yıldıray Çınar, sazcı Bekir dayının oğlu… Yani sazlar yapıp, satan Bekir dayı.. Yıldıray Çınar, dükkanda 5 yaşında saz çalmaya başlar..

Bekir dayı oğlunu çok sevdiği için, vasiyet etmişti..

“Yıldıray rahmetli olunca benim mezarıma getirin, koynumda yatsın” demişti…

Yıldıray Çınar’ın, sinir sistemleri tahrip oldu yurt dışında da tedaviye gitti ama olmadı, 68 yaşında Samsun 19 Mayıs Üniversitesi hastanesinde 29 Mayıs 2007 günü rahmetli oldu.. Mekanı cennet olsun…

Yıldıray Çınar’ı, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra tanıdım..

Sazı harbiden konuştururdu.. İyi bir Atatürkçü sanatçı idi, ozandı…

Haftanın 3-4 günü her akşam Kocatepe cami karşısında TRT’nin lokali vardı.. Hatay sokakta.. Akşamları orada buluşurduk…

Sonra Barak ovasının efsane ozanı Halit Araboğlu ile tanıştım.. Halit dayıdan, barak havaları çalmayı öğrendim.. Halit babayı da rahmetle, özlemle anıyorum..

Yine; Diyarbakır- Silvanlı efsane Türkücü Kenan Temiz’i de rahmetle anıyorum..

İbrahim Tatlıses daha yeni çıkmıştı.. Kenan dayı ya yalvarıyordu; “Abi beni de kadrona al” diye..

Değerli okuyucular

“Yaram içerden” nakaratlı bir Türkü var..

İnsanın içerisinde gerçek yarası yoktur ama eğer ailesi içinde, yakınları ile arasında bir sıkıntısı var ise; dostlarına teşbihi manada derdini, sıkıntısını anlatarak şöyle der;

“Ne yapayım gardaşım, yaram içerden. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.. Atsan atılmıyor, satsan satılmıyor.. Şimdilik susuyorum, sabırlar çekiyorum.. Hele şu günleri bir atlatalım, Allah kerim, ben biliyorum ne yapacağımı”… 

İşte şimdi CHP lideri ve Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu ruh halini yaşıyor..

Sayın Kılıçdaroğlu’nun, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayını tespit etme sırlarında yaptığı veya yaptırıldığı bir anlık gafleti, kendisine çok pahalıya mal oldu..

Mansur’dan neler çekti, neler.. Bıkkınlıklar geçirdi..

“bir anlık gaflet” diyorum… Evet..

Düşünün… Ankara’da herkesin tanıdığı ve sevdiği bir isime; Mansur Yavaş adaylığı kararı verilmeden 1 saat önce, gerek Sayın Kılıçdaroğlu, gerekse Akşener;

“Hadi hayırlı olsun, rast gelsin, Ankara Büyükşehir Adayımız sensin, git duyurunu yap ve propagandana başla”.. 

Tabi o sıralarda Mansur Yavaş kamuoyunda algılar yaratmış, balonlar şişirip, uçurmuştu..

Fakat CHP tabanı ve özellikle Sol kesim; Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına ağır hakaretler etmiş olan, MHP’den ayrılırken de, Bahçeli’yi; “MHP’yi, CHP’lileştiriyorsun” diye suçlamış olan Mansur Yavaş’a çok, çok tepkili idi..

İşte, o bir saat içinde birileri geldi ve ısrarla Sol kesimin istemediği Mansur Yavaş’ı, CHP’nin Ankara büyükşehir belediye başkanı adayı olarak Sayın Kılıçdaroğlu’na kabul ettirdiler..

Bu gaflet değil de nedir?

Peki, diyeceksiniz ; “Ankara büyükşehir adayımızsın” dedikleri o siyasetçi ne oldu?”

Ne olacak? Organik CHP’li olduğu için, partisi zarar görmesin diye susup, sineye çekti..

Bakın… Mansur Yavaş aday gösterildiği sıralarda kamuoyunda en parlak dönemindeydi.. Algısı çoktu..

Peki, böyle bir anda iken seçime giren Mansur Yavaş, sandıktan nasıl çıktı?

Tam bir yenilgi ile çıkmıştı… Sadece başkanlık koltuğunu kazanabilmişti.. CHP’li seçmen, Mansur başkanın sunduğu meclis üyeleri listesine oy vermediği gibi, binlerce seçmen de sandığa gitmedi..

Yani; sandıktan topal ördek olarak çıktı ve halende böyle bir pozisyonda..

Şu tarihi notu da düşeyim… Eğer Sayın Kılıçdaroğlu, bir anlık gaflete yenilmeyip, Mansur Yavaş’ı aday göstermeyip, adaylık sözünü verdiği o isim Ankara büyükşehir adayı olsa idi, inanın CHP meclis üyeliği sayısında tarih yazacaktı..

Peki, Sayın Kılıçdaroğlu; sandıktan topal ördek olarak çıkan Mansur Yavaş’ı aday gösterdiğine pişman oldu mu?

Hem de çoook, çook…

Bakın… Belediye meclisinde sayısal üstünlüğü elde edemeyen Mansur Yavaş, 4 yıldır iş, icraat yapabildi mi?

Yapamadı … “Leyleğin ömrü lak, lakla geçer” misali, Mansur başkan da 4 yılda “Ankarapark, Melih Gökçek, parsel, parsel.. TOGO kuleleri, Sinan Aygün”  arabeskleri söyleyip, durdu..

Sıkıştığı zamanda bağırıp, çağırıp, meclisi terk edip kaçtı..

Bakın, birkaç tane akıllı ve siyaseti bilen CHP’li gidip kontrol etsin..

Mansur Yavaş’ın 4 yıldır Ankara’yı nasıl parsel, parsel sattığını görecek..

Satıştan elde edilen paraların ve belediye gelirlerinin, Hükümetin gönderdiği paraların nerelere harcandığını bir araştırsınlar..

Belediyenin tüm şirketleri iflas bayrağını çektiği gibi, vergi borçlarını ödeyemiyor..

Şimdi dikkatlice okuyun…

Meral Akşener’e göre; CHP’ye Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığını; İYİ Parti kazandırmış ve bu yüzden CHP’yi ve Kılıçdaroğlu’nu tahakküm altına alma mücadelesi verdiler..

Hata ve hatta ne dediler?  “Biz, CHP’ye olan vefa borcumuzu belediyeleri kazandırarak ödedik.. Artık bizim Kılıçdaroğlu’na vefa borcumuz yok”…

Hal bu ki; Mansur başkan, başkanlık koltuğunu HDP’nin oyları ile kazandı… Bu gün gibi gerçek..

Sonra ne oldu? Meral hanım başladı; ittifakın mimarı ve CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Mansur Yavaş’a ezdirme planlarına..

Kamuoyunda ve 6’lı masa üzerinde algı yaratmak için, dışardan başka siyasilere alenen Mansur Yavaş’a çağrı yaptırdılar;

“Gel bizim cumhurbaşkanı adayımız ol”…

Pusularda yatan Mansur başkan normalde kendisine bu çağrıyı yapanlara anında;

“Haddinizi bilin ve işinize bakın.. Ben CHP’nin Büyükşehir belediye başkanıyım.. Bir daha da bana bu tür çağrılar yapmayın” demesi gerekirken, susup, ellerini oğuşturarak, algı kurnazlığını sürdürdü..

Meral hanımın “kazanacak aday” ısrarının altında Mansur Yavaş planı yatıyordu..

Peki… Sayın Kılıçdaroğlu bu pusuların, oyunların farkında değimliydi?

Hem de çok, çok farkında idi..

Hatta yine böyle bir kurnaz algı sonrası; Sayın Kılıçdaroğlu, yanında bazı kurmayları da varken şu sözleri sarf etmiş;

“Ya bu Mansur bey bana bıkkınlık getirdi.. Mansur beyin yerine başka birini bulmak lazım” gibilerinden..

İşte Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri aynı gün Mansur Yavaş’a uçuruluyor..

CHP’de pilinin bittiğini anlayan Mansur Yavaş, cumhurbaşkanı adaylığı algısında gaza basıp, işi hızlandırdı..

Sayın Kılıçdaroğlu, bunların kurnazlıklarını yutmadığını ve artık kendisine bıkkınlıklar getirdiklerini ifade etmek için, grup toplantısında alenen bunlara rest çekerek, “tarafınızı seçin” dedi..

Bunlar ne yaptılar…?

“Durmak yok, kurnazlığa devam”..

Peki, Sayın Kılıçdaroğlu’nun; sarf ettiği; “Mansur bey bana bıkkınlıklar getirdi” sözlerini Mansur başkana anında ulaştıran kuş kimdi? 

Ankara ile hiç siyasi bağlantısı olamamasına rağmen, şimdi Ankara 1. Bölgeden ve seçilecek sırada olan bir Milletvekili adayı..

Şimdi, bana aylardır kızan bazı CHP’li yönetici arkadaşalar 2 dakika düşünsünler..

Sayın Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş’ın birkaç milletvekili adayı gösterme istemine neden olumsuz cevaplar verdi?

Çünkü, artık her pusudan adı gibi emindi..

Mansur Yavaş iki yakınını İYİ Parti’den milletvekili adayı gösterdi…

Ama bir adayı da yine çeşitli algı kurnazlıkları ile CHP’den, Ankara 1. Bölgeden koydurttu..

İşte her şeyin farkında olan Sayın Kılıçdaroğlu, bunun farkında değil..

Bu aday da Mansur başkanı gibi algıcı… Birçok dedi-kodularla Kılıçdaroğlu’nu yine boşluğa düşürdüler..

Bu milletvekili adayı, getirip-götürdüğü dedikodular ile şuan Sayın Kılıçdaroğlu’nun en yakın kurmayları ile arasını açmış durumda..

Hem de partide çok önemli isimler.. Hatta bazıları listelere bile sokulmadı…

Değerli okuyucular..

Ben bu pusuları, kurnazlıkları aylardır yazarken onlarca CHP’li bana tavır takındılar, hatta benimle olan tüm irtibatlarını kestiler..

Gerçi bu zaman sürecinde iddialarımın hepsi doğrulandı ama Allah’ın hikmeti, Mansur Yavaş 2 gün önce bir tv canlı yayın programında, farkında olmadan Kılıçdaroğlu’na karşı girişilen oyunları itiraf etti..

İşte burası çok önemli…

Meral Akşener’in 6’lı masayı terk etmesi ve geri dönmesi soruna Mansur başkan, havalara girerek şöyle anlattı..

“Meral hanıma gittim, ‘insanlara umut verdik, böyle bırakmak olmaz, geri dönmelisin’ dedim… Kendisi bana ağabeyi dediği için, dedi ki;

“Ağabey, sen ve İmamoğlu’da bu işin içinde olursanız masaya geri dönerim, yoksa dönmem”..

Vay… Vay…

Hem büyük itiraf, aynı zamanda Meral Akşener’i ele verdi.. 

Mansur başkan, aklı sıra ittifakta ki liderler üzerinde algı yaratma peşinde idi ama farkında olmadan; geçmiş süreçte Akşener ile hazırladıkları algıları, pusuları itiraf ediyordu..

Yani Akşener; Mansur ağabeyisinin hatırı için masaya geri dönmüş..

Bunun adı ne?

Kılıçdaroğlu dahil olmak üzere masada ki diğer liderlerin hiç birinin hatırı Meral hanım da kalmamış..

Mansur başkan da ittifakı kurtarmak için, Meral kardeşinin şartı olan; hem kendisinin, hem de Eko İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı yardımcılığı görevini kabul etmiş..

İstemem, yan cebime koyun kurnazlığı…

Evet, Sayın Kılıçdaroğlu ve diğer liderler… Bu durumda sizlerin siyasi geleceğini Mansur başkan kurtarmış oluyor..

Algı bu… Yiyene afiyet olsun…

Bu seçim arifesinde, susmak zorunda kalan Sayın Kılıçdaroğlu, “Yaram içerden…” türküsünü; nasıl yazıp, söylemesin?