http://www.haber2000.com
» ALAATTİN ÇAKICI'YA KUMPASLAR BİTMİYOR.. PKK'LI AHMET TÜRK'E, İNSAN VE HASTA HAKLARI, ÇAKICI'YA ZULÜM TAKTİKLERİ

ALAATTİN ÇAKICI'YA KUMPASLAR BİTMİYOR.. PKK'LI AHMET TÜRK'E, İNSAN VE HASTA HAKLARI, ÇAKICI'YA ZULÜM TAKTİKLERİ

ÇAKICI : Daha evvel Edirne cezaevinde bütün sağlık dosyalarım bir ay kaybolmuştu. Elimdeki dosyalarım birer kopyasını internete koyunca dosyalarımın tümünü cezaevi doktoruna teslim edildi.
Paylas
ALAATTİN ÇAKICI'YA KUMPASLAR BİTMİYOR.. PKK'LI AHMET TÜRK'E, İNSAN VE HASTA HAKLARI, ÇAKICI'YA ZULÜM TAKTİKLERİ
Güncel - 19 Ağustos 2017, Cumartesi 04:07:21
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

www.haber2000.com

 

Kırıkkale- Keskin kapalı Cezaevi'nde yatan Alaattin Çakıcı, Adalet Bakanlığı Cezaevleri Genel Müdürlüğüne; UYAP kanalı ile gönderdiği dilekçede, kendisine  sürekli kumpaslar kurulduğunu, raporlarının kaybedildiğini, insan ve hasta hakları kriterlerinin uygulanmadığını vurgulayarak, Bolu- Köroğlu Haztanesi'nin tüm yetkililerinden de şikayetçi olduğunu belirtti.

 

Çakıcı'nın, Adalet Bakanlığı Cezaevleri Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısına hitapen yazdığı dilekçesin başında;

"Devlete olan saygımdan, size 'Sayın Genel Müdürüm ve Sayın Genel Müdür Yardımcım' diyorum" vrugusunu yapması ise dikkat çekti.

 

"Sayın Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Fatih Berivanlı;  beni Hacılar F tipinden Tekirdağ’a, Tekirdağ’dan, Edirne’ye siz sürdünüz.  85 tane mahkûmu sevk ettikten sonra beni 250 tane PKK’lı ve 50 komünistin içine gönderdiniz. Orada yaşanan olayları biliyorsunuz ama benim için önemli değil" hatırlatması yapan Çakcı'nın mektubunun tam metni şöyle;

 

"Sayın Genel Müdürüm ve Genel Müdür Yardımcım, Mehmet Fatih Berivan'lı. Size Genel Müdürüm ve Genel Müdür yardımcım demem devlete saygımdandır.

 

Ömrümde hiç kimseye yalakalık yapmadım, size de yapmam.

 

 Daha evvel Edirne cezaevinde bütün sağlık dosyalarım bir ay kaybolmuştu. Elimdeki dosyalarım birer kopyasını internete koyunca dosyalarımın tümünü cezaevi doktoruna teslim edildi.

 

 Cezaevi doktoru 1 ay boyunca dosyalarımın kaybolduğunu, içinden bazı önemli evrakların alındığı konusunda Edirne 2. Sulh ceza mahkemesinde ifade verdim.

 

Bolu aile doktorunun 15 hastalığımı ve bunların içinden 7-8 tanesinin ölümcül hastalık olduğunu cezaevi kurumuna bildirdim rapor da avukatıma bilgi verilip avukat aracılığıyla ailesinin bilgilendirilmesi hususunda rapor tanzim etmiştir.

 

Cezaevi idaresinde Bolu cumhuriyet başsavcılığına aynı konu ile ilgili ıslak inazeti resmi yazıyla ekine ekliyorum.

 

Sayın müdürlerim, resmi evrakı idare kaybederek başı gecen doktor raporu ile ilgili cumhuriyet başsavcılığına nasıl yazı yazabilirler? Cezaevi aile doktorunun 17.02.2017' de yazmış olduğu bu yazıdan sonra cumhuriyet Başsavcılığını bilgilendirerek Bolu aban tıp fakültesinin kontrolden sonra Bolu Köroğlu hastanesinde bizzat fakülde doktorlar tarafından ölümcül bir ameliyat geçirdim. Daha sonra taburcu edildim.

 

Bolu F tipinin sizin de bildiği gibi 50 metre uzağındaki çimento fabrikası kimyasal toz salgılayarak 15 hastalığımdan biri olan KOAH hastalığımı tetikleyerek tekrar Köroğlu Devlet Hastanesine yatırıldım.

 

1. Yatırılışımda ve diğer hastalıklarımda beni ameliyat eden doktorlar göbek fıtığı kaynaklı bağırsak düğümlenmesine bağlı olarak 15×15 greft koyu dikmişlerdir. Hastalığım iyileşmiş durumunda kalan kanseri teşhisi konulduğundan kolonoskopi yapılması için KOAH hastalığımın normale girmesi  ve ardından kötü huylu olduğu taktirde kolon kanserinden ameliyat olacağım raporlarımda sabittir.

 

Metezoru olarak Bolu F tipi cezaevine getirilmeden Keskin T tipi cezaevine hasta halimle getirildim. Sağlık durumum göz önünde bulundurulmamıştır. Rızam ve isteğim olmamıştır. Getiren askerlerden asla şikâyetçi değilim. Şikâyetçi olduğum kimseler hastalığımla ilgili olan Koroğlu Devlet hastanesinin bütün yetkileridir.

 

 Rapor ve imzamı olmadan hangi gerekçelerle beni metazori oradan tahliye ettiler?

 

Sayın Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Fatih Berivanlı;  beni Hacılar F tipinden Tekirdağ’a, Tekirdağ’dan, Edirne’ye siz sürdünüz.  85 tane mahkûmu sevk ettikten sonra beni 250 tane PKK’lı ve 50 komünistin içine gönderdiniz. Orada yaşanan olayları biliyorsunuz ama benim için önemli değil.

 

14 Temmuz günü beni Bolu cezaevine siz sürdünüz. 15 Temmuz sabahı Bolu cezaevine girdim 15 Temmuz öğleden sonra 85 tane mahkumu Türkiye’nin değişik yerlerine sevk ettiniz. İhtilal provası kontrol altına alındıktan sonra bütün adli mahkumları sevk ettiniz. 250 tane devlet düşmanının içinde adam gibi yattım biliyor musunuz?

 

Köroğlu devlet hastanesinden metazori çıkarılmamın yine sizin emrinizle olduğunu da biliyorum.

 

Keskin T tipi cezaevine her türlü kontrolümün cezaevi tarafından yapılmasından sonra koğuşuma konuldum. Yatmaya hazırlanırken cezaevi 1. Cezaevi müdürünün şoförü ve 2 ispiyoncusu odama geldi. Kamera kayıtlarında bellidir.

 

Bir müddet sonra İbrahim ve Mustafa isimli memurlar çıktı. 1. Müdür şoförü bana abi bizim için çok önemli FETÖ’cü müsün diye sorunca çıldırdım. 08.08.2017 tarihli 12 sayfalık yazımda o gün ki ve o günden sonra gelişen bütün olayları kamuoyuyla paylaşarak Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanlığının bilgilendirilmesini istedim.

 

Geldiğim zaman baş memurlukta 1. müdür Şükrü 2. müdür Halit ve 2. Müdürler başmüdürlükte oturuyorlardı kamera kayıtlarında sabittir. İlk olay patlayınca 1. Müdür ve diğer müdürler kontrol odasında olayı seyrettiler, müdahale etmediler. Olay gecesi tutanak tutuluyor.

 

1. Müdür Şükrü olayı kapatmak için 2. Müdür Halit kapatmak için olayı kapatmak için tutanağı tutan şahsa baskı uygulamıştır. Tutanağı tutan memur görevini yapmıştır. Tutanağı işleme koymayan müdürler yasal suç işlemişlerdir. Şu ana kadar hala ifadem alınmamıştır. 18.08.2017 ye kadar tamamen ört bas etilmiş benim ne sözlü nede yazılı ifademe başvurulmamıştır.

 

Sayın Genel Müdürüm ve Sayın müdür yardımcım, 777000 km’lik vatan sathının her yerine ya yüksek düzeyli güvenlik görevleriyle ya da şahsımıza verilmiş özel güvenlik görevleriyle gidiyor musunuz?

 

Bu aziz vatanın her zerresine bu kadar hastalığım olmasına rağmen hastalıklarımı bahane etmeden müfettiş tarafından ifademin alınım Türkiye’min kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı bu alan içerisindeki hangi yere gönderirseniz benim için şereftir.

 

Sayın Genel Müdürüm ve Sayın Genel Müdür Yardımcım, sizin kutsal olduğunu bildiğim için Türkiye’nin her yerinden olmayan kirli bilgi akışı olabilir. Size bildirilen bilgilerin bazı mutlaka doğru olduğu gibi bazılarının da kirli bilgi olabileceğini lütfen araştırınınız.

 

Bu 5 satırlık yazımda sakın size yalakalık yaptığımı lütfen düşünmeyiniz, dünyada ve ahirette yalnızca Allah'a karşı sorumluluk hissediyorum. Her ikinize de saygılarımı arz ederim"

 

- EKLER  

 

Ek 1 Bolu cumhuriyet başsavcılığına kurum müdürü Salim Özcan tarafından gönderilen 17.02.2007 tarihli yazı dosyamdan kaybolan kurum aile hekiminin sağlık dosyasına tetkikten sonra düzenlenmiş olduğu raporun ekte sunulmuş olduğu ifade ediliyor. Aynı yazının alt paragrafında Adalet bakanlığına bilgi verilmesi istenmektedir.

 

Sağlık durumuna ilişkin doktor tarafından düzenlenen rapor doğrultusunda ortaya çıkacak üzücü bir durumun yaşanmaması için aile hekiminin bilgisi doğrultusunda avukatıma bilgi verilmiştir.

 

Hiç bir aile hekimi doktoru mahkumun avukatına bilgi veremez raporu hazırlar kuruma verir. Kurum müdürü mahkumun avukatına bilgi verir. Burada 1300 fetocü yatıyor. 400 de mahkum yatıyor. Sayın Genel Müdürüm, kurum doktoru 1700 mahkumun avukatına bilgi verebilirler mi? Kurum doktorunun işi hastaya sadece hastaysa 10 günlük istirahat raporu verebilir. Hastalığı devam ederse kontrollü olarak cezaevi müdürüne bilgi verilmek kaydıyla raporu uzatabilir.

 

Fakat ölümcül hasta olursa raporu tanzim edip avukatı aracığıyla ailesine bilgi verilmesini kurum müdürünü bilgilendirebilir. Hiç bir doktor şifahen ölümcül bir konuda bilgi veremez.


Bu Haber 4191363 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir