Babacan, "Hukukun üstünlüğü ilkesinin örselenmesi hepimizi rahatsız etti düzeltmek için de çok çaba gösterdik. Baktık düzelme olmuyor ve ciddi bir ayrışma yaşadık" deyince, AK Parti Grup Başkan vekili Bülent Turan ve Artvin eski Milletvekili Av. Orhan Yıldız'dan tepkiler geldi..

 Yeni parti kurma hazırlığı içinde olduğu bilinen Ali Babacan, kurucusu olduğu AK Parti'den istifa etmesinin ardından ilk kez canlı yayına katıldı. Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programına konuşan Ali Babacan, AK Parti'den istifa süreciyle ilgili,

" Türkiye'de demokrasinin iyi işlemediğinden şikayet ediyorduk. Hukukun üstünlüğü ilkesinin örselendiğinden bahsediyorduk. Zaman içerisinde uygulamalarla, çıkış değerleri arasında ciddi farklar oluşmaya başladı. Zaman içinde yavaş yavaş. 2011-2012'de başlayan ve 2013'de hızlanan. Uzun süre bunları düzeltmek için çaba harcadık. Bunlar evrensel ilkeler. Bunların zaman içerisinde örselenmesi hepimizi rahatsız etti düzeltmek için de çok çaba gösterdik. Baktık düzelme olmuyor ve ciddi bir ayrışma yaşadık." dedi

AK Parti'yi kurduk, kuruluşta önemli prensip ve değerler vardı. Önce insan, insan haklarına, özgürlüklere önem veriyorduk vurgusunu yaparak, şunları söyledi;

"Türkiye'de demokrasinin iyi işlemediğinden şikayet ediyorduk. Hukukun üstünlüğü ilkesinin örselendiğinden bahsediyorduk. Zaman içerisinde uygulamalarla, çıkış değerleri arasında ciddi farklar oluşmaya başladı. Zaman içinde yavaş yavaş. 2011-2012'de başlayan ve 2013'de hızlanan. Uzun süre bunları düzeltmek için çaba harcadık. Bunlar evrensel ilkeler. Bunların zaman içerisinde örselenmesi hepimizi rahatsız etti düzeltmek için de çok çaba gösterdik. Baktık düzelme olmuyor ve ciddi bir ayrışma yaşadık.

"TÜRKİYE'DE SORUNLAR BÜYÜDÜ"

"2012'den sonra ciddi bir mücadele dönemi oldu, içeriden ciddi bir mücadele verdik. Pek çok arkadaşımız. Sadece değerler değil ilkeler de önemli. Yola çıkış ilkeleri şeffaflık, hesap verilebilirlik, kararların istişare ile alınması, yerinden yönetim ilkesi, kurumların güçlü ve itibarlı olması, alınan kararın kurallara dayanması, keyfilik olmaması lazım. İlkelerde de önemli bir sapma meydana geldi. Bu sadece parti değil Türkiye meselesi haline geldi. Türkiye'de sorunlar büyüdü, ülkenin karanlık bir tünele girdiğini hissettik ve ülkemizde ciddi bir sorumluluk hissettik."

VE AK PARTİDEN İLK TEPKİLER GELDİ

Grup Başkan vekili Bülent Turan, Ali Aabacan2ın konuşmalarına hitaben  imali bir tweet attı.

Hz. Ali’nin, "Şu iki insanı asla unutmayın. İhtiyaç anında yanınızda olanı, zor zamanda yalnız bırakanı!" sözünü paylaşan Turan’ın bu iletisi Babacan’a sitem olarak değerlendirildi.

AK Parti Artvin eski milletvekili Av. Orhan Yıldız'da, sosyal medya hesabından yazdığı yazıda, Babacan'ın geçmişte alınan hiç bir karara itiraz etmediğine işaret ederek,

"Dün biatçı idiniz, şimdi demokrasici mi oldunuz?" göndermesinde bulundu..

Av. Orhan Yıldız, Babacan'ın açıklamalarına karşın yazdığı yazıda şunları vurguladı;

 ALİ BABACAN NE KADAR SAMİMİ?

Bu akşam Fatih Altaylı'nın Sayın Babacan ile Habertürk'teki mülakatının bir kısmını izledim.

Sayın Altaylı geçmişte yaşanan ve bir kısmı halen de devam eden sorunlardan yola çıkarak yeni oluşumun felsefesini ortaya koymak için bazı sorular sordu.

Verilen yanıtlar ise ayrıntılı olmaktan ziyade genel nitelikteydi.

Söylenen şeyler aslında yabancısı olduğumuz şeyler değildi. Kurucu İl Başkanlığını ve İlk dönem milletvekilliğini yaptığım Ak Partinin programında ve Tüzüğünde çoğu yazılıydı.

Bugün son derece demokratik söylemlerle Halkın karşısına çıkmaya hazırlanan Sayın Babacan, Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Nihat Ergun Partimiz iktidar olduktan sonra kimi bakan, kimi TBMM Grup Başkan vekili olarak etkili konumdaydılar.

Ne yazık ki Parti Tüzüğündeki katılımcılığı düzenleyen hükümler kaldırılıp yerine Parti Genel Merkezinin hakimiyetini güçlendiren düzenlemeler yapılırken hiçbir itirazları olmadı.

Üstelik hepsi bu yönde düzenlemeler yapılırken Partinin mutfağındaydılar.

Örneğin bir arkadaşımızın önerisi ile il başkanlığından gelip milletvekili olan arkadaşlarımızın ayda bir bir araya gelerek yemekli sohbet yapma etkinliğinin ilkine katılan Nihat Ergun ki o zaman TBMM gurup başkan vekiliydi, " bu tür organizasyonların Parti yönetimince uygun karşılanmadığını söyleyerek " sonraki toplantıların yapılmasını engelledi.

Aynı şekilde bütün kabinelerde görev alan ve damadı meşhur Mckinsey şirketinin Türkiye yöneticisi olan Beşir Atalay'dan da Bakanlık ve parti yöneticiliği sona erene kadar Partinin yönetim tarzı konusunda açık bir şikayet duymadık.

Şimdi tamamı biatçı gelenekten gelen bu arkadaşlarımız Ülkemize mükemmel işleyen bir demokrasi getireceklerini söylüyorlar. Açıklanan isimler arasında yani kuracakları partinin kurmay heyetinde farklı gelenekten gelen tek bir kişi bile yok. Bunun nasıl olacağını doğrusu ben de merak ediyorum.

Bizim ülkemizde siyasetçilerin en çok söylediği şey " bize güvenin, gerisini düşünmeyin" söylemidir. Şu anda sayın Babacan'ın söylediği de bu...

Ama bu söylemlerin geçmişteki tecrübeler ışığında bir anlamı yok. Bunu yaşayarak öğrendik.

Ak Partinin ilk kurucular kurulu toplantısında Tüzüğün il, ilçe teşkilatlarının çarşaf liste ile seçilmesine yönelik hükmü birkaç dakika içinde kaldırıldı. " Oya sunuyorum, kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmiştir" Bu kadar.

Buradan birde önerim var. Eğer samimi iseler, Parti tüzüğünün değiştirilmesi için gizli oy ve 3/4 oran arasınlar. En azından iyi bir başlangıç olur.