http://www.haber2000.com
https://www.facebook.com/osmantopal.tr
» CHP’li Eğitimci- Avukat Erdoğan Kılıç; CHP’nin nasıl “İKTİDAR OLABİLECEĞİNİ” yazdı

CHP’li Eğitimci- Avukat Erdoğan Kılıç; CHP’nin nasıl “İKTİDAR OLABİLECEĞİNİ” yazdı

Devletin dini değil, adaleti olursa, yurttaşlar her türlü hak ve özgürlükleri diledikleri gibi yaşayacaklardır. Dini inanç sistemlerinde tüzel kişiler değil, gerçek kişiler hesap vereceklerinden, devletin hesabını onu oluşturan yurttaşlarına vermesinin adına demokrasi denilmektedir.
Paylas
CHP’li Eğitimci- Avukat Erdoğan Kılıç; CHP’nin nasıl “İKTİDAR OLABİLECEĞİNİ” yazdı
Siyaset - 18 Ağustos 2021, Çarşamba 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Av. ERDOĞAN KILIÇ yazdı

www.haber2000.com

 

CHP; NASIL İKTİDAR OLUR?

..

Altı Ok'a sarılarak,

Çağdaşlığını koruyarak...

 

Aslında altı okun hepsi çağdaş kavramlar içermiyor mu?

 

İlkelerimizden söz edersek;

Örneğin;

 

Devletçilik ;

Sosyal hukuk devleti mi, Jandarma devlet mi desek?

 

Herkes, sarıp sarmalayan, aç, açıkta bırakmayan sosyal hukuk devleti diyecektir.

 

Devletin bu anlamda ekonomik yatırımlardan elini çekmemesi, istihdam ve sosyal güvenceyi de arttıracaktır.

 

Laiklik;

 

Dünyanın en gelişmiş ülkeleri din ile devlet işini ayıran ülkeler arasından çıkmıştır.

 

Devletin dini değil, adaleti olursa, yurttaşlar her türlü hak ve özgürlükleri diledikleri gibi yaşayacaklardır.

 

Dini inanç sistemlerinde tüzel kişiler değil, gerçek kişiler hesap vereceklerinden, devletin hesabını onu oluşturan yurttaşlarına vermesinin adına demokrasi denilmektedir.

 

Laiklik eşitlik ve özgürlüklerin en büyük güvencesidir...

 

Halkçılık;

 

Halk devlet için değil, devlet halk için vardır. Herkes yasalar önünde ayrımsız eşittir.

Kimse din, dil, ırk, mezhep ayrımına tabi tutulamaz.

 

Cumhuriyetçilik;

 

Devlet yönetiminin bir aile ve bir zümrenin değil, halkın elinde olduğu bir yönetimi ifade eder.

Halk doğrudan ya da vekiller aracılığıyla yönetime katılır.

 

Milliyetçilik;

 

Devletin soy birliğine dayalı, ümmetçilik temelinde örgütlenmediği, tabiiyet bağının esas alındığı bir anlayışı ifade eder.

 

Altı Ok'ta tanımlanan milliyetçilik, aynı çatı altında yaşayan eşit yurttaşlar topluluğunu ifade eder.

 

Zaten Mustafa Kemal Atatürk'ün " Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk denir" sözleri yukarıdaki düşüncemizi teyit etmektedir.

 

Devrimcilik;

 

Sürekli ileriye doğru devinimi ifade eder.

 

Eski usul ve yöntemler ve köhne yönetsel gelenekler ile çağı yakalamanın zorluğu karşısında, sürekli yenilenme ve değişim hedeflenmiştir.

 

Bu değişimin rehberi akıl ve bilim olacaktır.

 

Mustafa Kemal Atatürk "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir " diyerek, devrimin yol göstericisini de açıkça ifade etmiştir.

 

Şimdi bu ilkelerin çağ dışı olduğu söylenebilir mi?

 

Bu ilkelerin gelişmenin önünde engel olduğu ileri sürülebilir mi?

 

Bu ilkeleri halkın benimsemediğini söylemek mümkün müdür?

 

Örnekleyelim mi?

 

İlkelerin önderi Atatürk 1938 yılında bedenen aramızdan ayrılıp gittiğinde, ne cep telefonu, ne bilgisayarı, ne faksı, ne fotokopi makinesi, ne dijital kütüphanesi, ne jet uçağı, ne hızlı arabası var mıydı?

 

Yoktu ....

 

Peki, her yıl milyonlarca genç, hem de partimize ikna edip de getiremediğimiz insanlar büyük bir inançla Atatürk'e neden gidiyorlar sanıyorsunuz?

 

Ölmeyen ilkeleri yüzünden olmasın!

 

Siz bir genç doktoru, mühendisi, avukatı, emekçiyi, öğrenciyi, esnafı, mimarı, öğretmeni, mali müşaviri, sanatçıyı Atatürk'ün huzuruna coşkuyla çıkartan şeyin O'nun ilkeleri olduğunu göz ardı ederseniz, iktidar umudunu da yeşertemezsiniz...

 

Oysa şimdiki yöneticilerimin klimalı odaları, asansörlü binaları, özel lüks makam araçları, onlarca danışmanları, tüm teknik olanakları mevcut mu mevcut, peki biz Atamız bizlere armağan ettiği özel günlerde kaç kişiyle Anıtkabir'e çıkıyoruz.

 

Beş, bilemedin on bin kişiyle...

 

Nedeni ne ola desek?

 

Altı oku unuta unuta, ya da sürekli hatırlatmaya, hatırlatmaya, üstelik de çağa damgasını vuracak başka fikirler de dile getiremeye, getiremeye kaldık mı gerilerde!

 

Ben ilkesiz ya da bu ilkeleri sürekli törpülemiş kişilerin, çağdaş uygarlıklar seviyesine bu ülkeyi ulaştıramayacaklarını görüyorum.

 

Ben bir Öğretmen-Avukat olarak; CHP içerisindeki parti içi demokrasinin gereklerine göre saygı ve bütünlük içerisinde görüşlerimi çekinmeden söyleyen birisiyim.


Bu Haber 148538 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir