http://www.haber2000.com
https://www.facebook.com/osmantopal.tr
» KILIÇDAROĞLU : "ERDOĞAN'ın, AKP'de METAL YORGUNLUĞU BAHANE, TUTSAKLIK ŞAHANE"

KILIÇDAROĞLU : "ERDOĞAN'ın, AKP'de METAL YORGUNLUĞU BAHANE, TUTSAKLIK ŞAHANE"

"Teşkilatları yok sayıyor. Şunun için yok sayıyor, ben ne yaparsam yapayım benim tabanım bana oy verir. İster döverim, ister söverim, ister asar, keserim. Bunlar benim esirlerim. Ben ne yaparsam yapayım bunlar gelir bana oy verirler. Çünkü onları kendi siyasal tutsakları olarak görüyor”
Paylas
KILIÇDAROĞLU :
Siyaset - 29 Ağustos 2017, Salı 11:02:22
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın örgütü- ne ilişkin “metal yorgunluğu” eleştirisinin sorulması üzerine şunları söyledi: “Bir siyasal parti liderinin kendi örgütünü kötülemesi kadar, ‘beceriksizsiniz’, ‘yoruldunuz’ demesi kadar yanlış bir şey yok.

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın örgütüne karşı “metal yorgunluğu” ifadelerini kullanmasını ve il başkanlıklarında yaptığı değişiklikleri değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Bir siyasal partinin liderinin kendi örgütünü kötülemesi kadar, “beceriksizsiniz”, “yoruldunuz”, “bir şey yapmıyorsunuz demesi” kadar yanlış bir şey yok.

 

Eğer kendisi bugün Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsa, kendisi bugün referandumda günün 24 saati devletin bütün imkânlarını kullanarak bir grubu çalıştırıyorsa o koltuğa oturduktan sonra kendisini oraya taşıyanları kötülemesi kadar yanlış bir şey yok. Yok sayıyor. Şunun için yok sayıyor, ben ne yaparsam yapayım benim tabanım bana oy verir. İster döverim, ister söverim, ister asar, keserim. Bunlar benim esirlerim. Ben ne yaparsam yapayım bunlar gelir bana oy verirler. Çünkü onları kendi siyasal tutsakları olarak görüyor” dedi.

 

Düşünsel yönü ağır

 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Adalet Kurultayı sürerken bir grup gazeteciyle açık havada bir araya gelerek soruları yanıtladı.

 

- Adalet Kurultayı’nın katılımcılarından memnun musunuz? Farklı yelpazeye ulaşabildiniz mi? Bundan sonrası için yol haritanız var mı?

 

Mutlaka var. Sonuçta 2019’a kadar kendi kafamızda bir plan çizdik. Onu adım adım uygulamaya çalışıyoruz. Bu Adalet Kurultayı’ndan memnunum. Düşündüğümden daha iyi, daha güzel geçiyor. Düşünsel yönü ağır bu kurultayın. Çünkü pek çok konuda akademisyenler, sivil toplum örgütleri yöneticileri, kadınlar, gençler, kendilerine göre özel toplantılar yapıyorlar. Adalet temalı ve hayatın değişik alanlarıyla ilgili toplantılar yapıyorlar.

 

- Tüm panelleri izliyorsunuz...

 

Ben panelleri izliyorum. Samimi söylemek gerekirse yararlanıyorum. Çok güzel düşünceler. Benim bilmediğim bazı olaylar da aktarılıyor. Onları da öğrenme fırsatım oluyor. Zaten tatil bir anlamda. İnsanlar sokakta huzur içinde geziyorlar. En azından Türkiye’de huzur içinde olmasalar bile Adalet Kurultayı’nın yarattığı bu geniş mekânda huzur içinde geziyorlar, şakalaşıyor, eğleniyorlar. Buranın kendine özgü bir yapısı var. Çanakkale ve özellikle bu bölge. 57. Alay’da görev yapan er, erbaş ve komutanların hiçbirisi çatışmadan sağ çıkmadı. Hepsi hayatlarını bu ülke için verdiler.

 

Dolayısıyla onun yarattığı bir de manevi ortam var. Geleceğe yönelik eğer bir ülkede adalet tartışılıyorsa aslında o ülkede demokrasi yok. Demokrasi olsa adaleti tartışmanın zaten bir gereği yok. Adaletin, demokrasinin olmadığını gördük. Bir konuşmacı, adaleti, ‘hava’ya benzetti. Doğru. Tıpkı nefes aldığımız hava gibi. Rahatlıkla nefes aldığımızda hiç aklımıza gelmez ama hava kirlendiği zaman aklımıza gelir, şikayetçi oluruz. Geldiğimiz ortamda da adaletin olmadığı, baskının olduğu, ‘bir düşüncenin topluma mutlaka dayatılması gerekiyor’ diye bir anlayışın iktidar olduğu bir süreçteki rahatsızlıklar dile getiriliyor.

 

Farklılıklar zenginlik

 

- Yeni anayasa için pek çok farklı görüşten parti ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldiniz, çalışmalar nasıl devam ediyor?

 

Konuşmalıyız uygarca ve birbirimizi anlamalıyız. Hafıza sokağında asılan MHP’li genç de Deniz Gezmiş de, Başbağlar da var Erol Olçok da var. Artık biz siyaseti farklı bir değer ölçüsüyle ele almak ve değerlendirmek durumundayız. O noktaya siyasetçiler gelmeli.

 

Acılarımız eğer bir genç öldüğü, öldürüldüğü zaman benim gencim ya da öbürünün genci diye ayırmadan, eğer bu ülkede bir genç hayatını kaybetmişse bu aslında hepimizin genci, çocuğu, bunun sorunu ile birlikte ilgilenelim. Bunları aşabiliriz diye düşünüyorum. Böyle bir süreci aslında Adaleti Yürüyüşü ve Kurultayı ile başlatmak istedik. Ne ölçüde başarırız bilmiyorum ama toplumun desteğini alabilirsek, toplum ‘evet ben huzurlu bir ülke istiyorum, farklılıkları zenginlik olarak kabul ediyorum, farklılıklar bir gerginlik, ayrışma unsuru olmamalı’ diye kabul eder ve toplumu o noktaya taşıyabilirsek bence siyasete en büyük katkıyı yapmış oluruz.

 

Kendi parti örgütüyle de kavgalı

 

- “Metal yorgunluğu” söylemi ardından da AKP örgütlerinde gidilen değişimi nasıl karşılıyorsunuz?

 

Bir siyasal partinin liderinin kendi örgütünü kötülemesi kadar “Beceriksizsiniz, yoruldunuz, bir şey yapmıyorsunuz” demesi kadar yanlış bir şey yok. Eğer kendisi bugün Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsa, kendisi bugün referandumda günün 24 saati devletin bütün imkânlarını kullanarak bir grubu çalıştıyorsa o koltuğa oturduktan sonra kendisini oraya taşıyanları kötülemesi kadar yanlış bir şey yok. Bir kişi kendi egosuna teslim olup, kendi tabanını yok saymamalı. Yok sayıyor. Şunun için yok sayıyor, ben ne yaparsam yapayım benim tabanım bana oy verir. İster döverim, ister söverim, ister asar, keserim.

 

‘Hayır gelmez’

 

Sabah gazetesinden bir yazar ‘Erdoğan, örgütünü MASAK ve MİT’ten gelen raporlara göre dizayn edecek’ diye yazdı. Bir parti MASAK ve MİT’den gelen raporlara göre kendisini yeniden yapılandıracaksa o örgütten hayır gelmez. Orası devletin bürokratlarının egemen olduğu bir örgüt mü?

 

Ne demek yani MASAK ve MİT raporlarına göre partinin yöneticileri belirlenecek. Bu şu anlama geliyor, o partinin ideolojisi yok, o parti hedeflerini ilkelerini kaybetmiş. O partiyi artık yönlendiren devlet, devletin partisi artık o. Devlet yönlendiriyor o partiyi artık. Kendi örgütüyle de kavgalı.


Bu Haber 517932 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir