http://www.haber2000.com
» “İNADINA”.. “SÖKE, SÖKE”.. “Uluslararası Tahkim yolu ile Kanal İstanbul firmaları paralarını alır. Bu Çaylaklar bunları da bilmiyorlar”.. Peki; alabilirler mi? Kim Hukuk cahili? Kim Çaylak?

“İNADINA”.. “SÖKE, SÖKE”.. “Uluslararası Tahkim yolu ile Kanal İstanbul firmaları paralarını alır. Bu Çaylaklar bunları da bilmiyorlar”.. Peki; alabilirler mi? Kim Hukuk cahili? Kim Çaylak?

Erdoğan, “Şirketlere Kanal İstanbul için ödeme yapmayacağız’ diyen muhalefete şöyle çıkışmıştı; “Yatırımcıları tehdit ediyorlar. ‘Biz geliyoruz, geldiğimizde size ödeme yapmayacağız, bu yatırımları elinizden alacağız.’ Bankaları tehdit ediyorlar.. Bu ne terbiyesizliktir! Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Sizler nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya? Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları da öğren. Bunlar tam manasıyla çaylak. Devlet yönetimi nedir haberleri yok”
Paylas
“İNADINA”.. “SÖKE, SÖKE”.. “Uluslararası Tahkim yolu ile Kanal İstanbul firmaları paralarını alır. Bu Çaylaklar bunları da bilmiyorlar”.. Peki; alabilirler mi? Kim Hukuk cahili? Kim Çaylak?
Siyaset - 27 Haziran 2021, Pazar 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

 

Değerli okuyucular..

 

Ömrümüz ve mesleğimiz siyasi arenanın içinde geçti ve hatta bu yolda Askeri darbe sırasında Mamak zindanlarında da epeyce yattık..

 

Siyaset .. Dünya literatüründe “Bilimdir”.. Üniversitelerde de dersleri vardır.. Siyaset bilimi diye..

 

Ama maalesef bizim Türkiye’de; Siyaset, “Particilik, politika cambazlığı” olarak algılanır..

 

Siyaset.. Doğru ve çağa göre, ülkesinin ve milletinin menfaatleri adına yönetim şeklidir.. Taktikler uygulamaktır..

 

Devleti yönetenler, Siyaset bilimini ve Uluslararası kuralları iyi bilemelidirler..   

 

Ama bizim iç Siyasetimiz de; Bilimin yerini hakaret ve korku almıştır..

 

Cumhurbaşkanı hangi Siyasi partinin mensubu olursa olsun, seçildiği günü yakasında ki parti rozetini kesinlikle çıkarmalıdır..

 

Çünkü; artık her kesimin cumhurbaşkanı olmuştur..

 

“Devlet terbiyesi” diyorlar ya.. İşte bu devlet ahlakı, terbiyesi budur..

 

Ben, uzun yıllar sonra ilk kez bir cumhurbaşkanının, muhalefet liderlerine ve mensuplarına bu kadar ağır hakaret ettiğine tanık oldum..

 

Eee haliyle muhalefet mensupları da cumhurbaşkanına hakaretli cevaplar veriyor..

 

Ne oluyor? Devlet ahlakı yerle bir oluyor.. Devletin iç otoritesi yerle bir oluyor..

 

Neyse uzatmayalım.. Bunları neden sıraladık?

 

Biliyorsunuz dün Kanal İstanbul projesinin ilk köprü temeli atıldı..

 

Kanal İstanbul projesini “Talan İstanbul” projesi olarak tanımlayan muhalefet parti liderleri ve mensupları, Kanal inşaatını üstlenen firmalara sık, sık seslenerek;

 

“İktidara geldiğimizde inşaatı durduracağız ve sizlere tek kuruş para vermeyeceğiz, haberiniz olsun.. Şimdiden uyarıyoruz” şeklinde mesajlar verdiler..

 

Erdoğan ise; “İnadına yapacağız” diyerek dün ilk temel töreninde konuştu ve muhalefetin; firmaları tehdit ettiğini, devlet terbiyesini bilmediklerini, çaylak olduklarını, uluslararası tahkim kurallarını bilmediklerini vurgulayarak şöyle çıkışmıştı;

 

“Yatırımcıları tehdit ediyorlar. ‘Biz geliyoruz, geldiğimizde size ödeme yapmayacağız, bu yatırımları elinizden alacağız.’ Bankaları tehdit ediyorlar.. Bu ne terbiyesizliktir! Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Sizler nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya? Söke, söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları da öğren. Bunlar tam manasıyla Çaylak. Devlet yönetimi nedir haberleri yok”

 

ÇAYLAK VE “ULUSLARARASI TAHKİM YOLU” NEDİR? İKTİDAR ULUSLARARASI TAHKİMİ GALİBA BİLMİYOR

 

Değerli okuyucular..

 

Erdoğan’ın “Çaylak muhalefet” diye tanımlaması, yani “bilgisiz, cahil” vurgusu..

 

Erdoğan’ın demesine göre; muhalefet liderleri ve mensupları “Uluslararası Tahkim yolundan” bihaberler.. Yani; bilmiyorlar..

 

Sahi; nedir bu Uluslararası Tahkim? Ve kim bu Tahkimin ne olduğunu bilmiyor?

 

Ve en önemlisi; diyelim ki Millet İttifakı iktidara geldi, Kanal İstanbul veya diğer garantiler verilen inşaatları yapan firmaların parasını kestiler, vermediler..

 

Bu firmalar.. Türk Firmaları.. Kanal İstanbul’u da bildiğim kadar Rönesans ve Cengiz inşaat talip oldu..

 

Bu firmalar ve diğer Türk firmaları, “Uluslararası Tahkim” yolu ile paralarını ve inşaatlarını alabilirler mi?

 

Net yazıyorum… Asla alamazlar..

 

Neden mi?

 

Çünkü; bu firmalar Uluslararası Tahkim Kanunu kapsamına girmiyorlar..

 

Ve bunun asıl adı da “4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu” dur..

 

Bu Milletlerarası Kanunun kapsamı nedir?

 

Diyelim ki; Kanal İstanbul’u yabancı firmalar yapıyor.. Veya iki ayrı devlet herhangi bir usulde ters düştü, aralarında uyuşmazlıklar çıktı..

 

Yabancı firmalar veya devletler bu işi Hukuken çözmek veya tatlıya bağlamak için “uzlaşma yolunu” denerler.. Uzlaşma olmaz ise Mahkemeye başvururlar..

 

Türkiye’de de bu mahkeme İstanbul’dadır.. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi bu konuda görevli ve yetkilidir.

 

Görülmektedir ki; Kanal İstanbul projesini veya diğer garantili inşaatları yapan Türk firmalar, bu uyuşmazlık kapsamında olmadıkları için, Milletlerarası Tahkim yoluna da başvuramazlar..

 

Elbette ki iç Hukuk yolları haklarıdır.. Hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de gidebilirler..

 

Ama anlaşılan o ki, yine Çaylak birleri Sayın Erdoğan’a yanlış Hukuki bilgiler aktarmışlar..

 

Ve demek ki muhalefet liderleri “Çaylak” ta değilmiş..

 

Netice de; Sayın Erdoğan’ın dediği gibi; Türk firmalar paralarını Milletlerarası Tahkim yolu ile söke, söke alamazlar.. Biline..

 

Peki, Bu Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun içeriği nedir?

 

Birileri öğrensin diye ekliyorum..

 

4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu

 

Amaç ve kapsamı

 

MADDE 1.– Bu Kanunun amacı, milletlerarası tahkime ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

 

Bu Kanun, yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği veya bu Kanun hükümlerinin taraflar ya da hakem veya hakem kurulunca seçildiği uyuşmazlıklar hakkında uygulanır.

 

Bu Kanunun 5 ve 6 ncı madde hükümleri, tahkim yerinin Türkiye dışında belirlendiği durumlarda da uygulanır.

 

Bu Kanun, Türkiye’de bulunan taşınmaz mallar üzerindeki aynî haklara ilişkin uyuşmazlıklar ile iki tarafın iradelerine tâbi olmayan uyuşmazlıklarda uygulanmaz.

 

21.1.2000 tarihli ve 4501 sayılı Kamu Hizmetleri ile İlgili İmtiyaz Şartlaşma ve Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıklarda Tahkim Yoluna Başvurulması Halinde Uyulması Gereken İlkelere Dair Kanun uyarınca yabancılık unsurunun bulunduğu kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi de bu Kanuna tâbidir.

 

Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu milletlerarası antlaşma hükümleri saklıdır.

 

Yabancılık unsuru

 

MADDE 2.- Aşağıdaki hâllerden herhangi birinin varlığı, uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığını gösterir ve bu durumda tahkim, milletlerarası nitelik kazanır.

 

1. Tahkim anlaşmasının taraflarının yerleşim yeri veya olağan oturma yerinin ya da işyerlerinin ayrı devletlerde bulunması.

 

2. Tarafların yerleşim yeri veya olağan oturma yerinin ya da işyerlerinin;

 

a) Tahkim anlaşmasında belirtilen veya bu anlaşmaya dayanarak tespit edilen hâllerde tahkim yerinden,

b) Asıl sözleşmeden doğan yükümlülüklerin önemli bir bölümünün ifa edileceği yerden veya uyuşmazlık konusunun en çok bağlantılı olduğu yerden,

 

Başka bir devlette bulunması.

 

3. Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşmeye taraf olan şirket ortaklarından en az birinin yabancı sermayeyi teşvik mevzuatına göre yabancı sermaye getirmiş olması veya bu sözleşmenin uygulanabilmesi için yurt dışından sermaye sağlanması amacıyla kredi ve/veya güvence sözleşmeleri yapılmasının gerekli olması.

 

4. Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşme veya hukukî ilişkinin, bir ülkeden diğerine sermaye veya mal geçişini gerçekleştirmesi.

 

Tahkimde görevli ve yetkili mahkeme, müdahalenin sınırı

 

MADDE 3.– Bu Kanunda mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde, davalının yerleşim yeri veya olağan oturma yeri ya da işyerinin bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesi; davalının Türkiye’de yerleşim yeri, olağan oturma yeri veya işyeri yoksa İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkilidir.

 

Milletlerarası tahkimden kaynaklanan sorunlar için mahkemeler, sadece bu Kanunun hükümlerine göre müdahalede bulunabilirler.


Bu Haber 179421 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir