GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Maalesef ülkemizde; hem yazılı, hem de görsel medyada; iktidar yandaşı ve muhalefet kesiminde bazı partilerin ve kişilerin fondaşı ve tetikçisi medyası ve robot elemanları var.
Yani.. Mesleği yaparken ille de bir partiyi ve kişiyi koyun gibi destekleyip, tetikçilik yapıp ve desteklediği bu kişi veya kuruluşların karşısında olanlara da sürekli taraflı algı haberleri yaparak itibar suikastlarında bulunuyorlar..
Tabi bunlar “Halk ve millet” maskesiyle de toplumu da kandırma çabasındalar..
Elbette ki mesleklerini icra ederken hür iradeleri ile birilerine veya siyasi kuruluşlara destekler verebilirler..
Fakat destek verdikleri kişi ve kuruluşları da yeri, geldiğinde eleştirmeli ve uyarılmalıdır..
Yok.. İlle de koyun gibi, robot gibi, bozuk plak gibi körü körüne desteklemek, aynı algı yalanlarını yazıp, ekranlardan sallamayı tercih ediyorlar..
Suçu, suçluyu, hatta ahlaksızlıkları savunmak için 24 saat baykuş gibi ötüyorlar.. RTÜK’ten de ceza alınca ciyak, ciyak ötüyorlar..
Elbette ki bu kirli yayın sistemini medya çalışanları kurmuyor.. Bu tetikçilik sistemini medya patronları kuruyor ve elemanlarına da nasıl tetikçilik yapacakları yönünde görevler veriliyor..
Değerli okuyucular..
Muhalif kanatta kendilerini halkın sesi olarak toplumda algı yaratmaya çalışan bazı medya kuruluşları var.
Taktıkları maskeler ; “Atatürkçülük” ve “halkın sesi”..
Aslında ise hiç biri ile bağlantıları yok..
Ana muhalefet partisini kendilerine gelir kaynağı olarak görüp, zamanlara göre yalakalıklar sergileyip, taraflı ve kasti yayınlarıyla açıkça tetikçilik görevini üstlenmişler.
CHP’de yalakalıklar sergiledikleri ve tetikçilik görevini üstlendikleri yönetim değiştiğinde, hemen ertesi günü bir önce ki gün yalakalık yaptıkları siyasilere başlıyorlar ağır eleştirilere, hakaretlere, küfürlere ve itibar suikastlarına..
Görülmektedir ki, bunlar halkın sesi değil, fon sağlayan kişilerin ve kuruluşların sesi görevini üstlenmekteler..
Halk tv, Sözcü medya grubu, Tele1 tv gibi maskeli yayın organları aylardır 24 saat “Ekrem, İmamoğlu, Özgür” diye methiyeler dizip, Ekrem’in ve Özgür’ün karşında olan herkese de her tülü hadsizliği sergiliyorlar.
Bunların alayı kıvırdak sözde Basın mensupları..
Bakın şimdi birileri diyecek ki “yahu iktidar yandaşı medyayı niye görmüyor, eleştirmiyorsun?”..
Asla.. Böyle bir tavrım yok, olmazda.. Olsa idi, şuan ben ve Haber Sitemiz de bu saflardan birinde yer alırdık ve menfaatlerindik.
Bakın, her türlü imkânlara sahip iktidar yanlısı yazılı ve görsel medya, karşı siyasi hareketleri eleştiriyor, hatta ağır şekilde eleştiriyor ama ne kimseleri ne tehdit ediyorlar, ne de itibar suikastlarında bulunuyorlar..
Elbette ki bu yandaşlarda köşelerinde, ekranlarında, haberlerinde verilen robotluk görevlerini yapıyorlar..
Örneğin.. Şimdi bunlara sorsan.. Türkiye’de ekonomik kriz yok, yoksulluk yok, çalışanlar ve emekliler çok rahat bir şekilde geçimlerini sağlıyor vs..
Halbuki gerçekler ortada ve marketlerde, pazarlarda..
Şimdi halkın değil de her gün, her saat Ekrem’in sesi olma görevini üstlenip, sürekli tetikçilik yapan Halk Tv, Sözcü Tv, Tele1 Tv gibi yayın organları hadlerini çok, çok aşarak rüşvet ve yolsuzluk organize çetesini kurup, her tarafı haraca bağladığı gün gibi ortada olan Ekrem İmamoğlu ve ekibini bile, bile “melek” ilan ederek, devletin kurumlarına ayarlar verip,, Savcılarını tehdit etme cüretini bile gösteriyorlar..
Yahu.. Robotluğa bakar mısınız? En az 15 kritik isim ve bunlar aynı zamanda İmamoğlu ile her konuda yakın çalışan kişiler rüşvetleri itiraf ediyorlar, bu konuda görüntüler ve ses kayıtları var ama bu robot tetikçi Ekrem’in sesi Tv’ler bunların hepsini iktidarın Ekrem’den ve adaylığından kortlukları için kurguladıklarını her türlü tehlikeyi, cezayı göze alarak savunuyorlar..
Ee meslek ve yayın ilkelerini aşınca da Radyo ve Televizyon Üst Kurulu da bunlara para ve karartma cezaları veriyor..
Bunlar cezayı alınca da başlıyorlar bağırmaya.. “Gazetecilik yargılanıyor, halkın sesi susturuluyor, halkı ‘gerçek haber’ alma özgürlüğü engelleniyor” falan…
Ve sloganları.. “Sözcü Tv ve Halk Tv susarsa, Türkiye susar”..
Hadi oradan Ekrem’in sesi Saraçhane baykuşları..
Ve bu kez de bu ceza ortamını istismar ederek, başlıyorlar halkı, vatandaşı söğüşlemeye..
“bize destek için her gün 2-3 gazete alın, Tv ve Youtube kanallarımıza abone olun” diye çağrı yapıyorlar..
Ulan kıvırdak tenekeler.. Mademki harbiden tetikçilik yapıyorsanız, aldığınız ve alacağınız cezalar karşısında da ciyaklamayacaksınız..
Gariban vatandaştan niye destek istiyorsunuz?
Eko ve Özgür’ün verdiği destekler yetmiyor mu?
Yoksa Ekrem’in sesi ve fondaşı olmadığınız görüntüsü yaratmak için kurnazlık mı sergiliyorsunuz?
Ama bilin ki kimse sizlere inanmıyor..
Sayın Kılıçdaroğlu doğru bir söz söyledi.. “fonlarla bana saldıran gazetecileri affetmiyor ve hakkımı helal etmiyorum”..
Ekrem’in sesi medya mahallesinden sesler yükseldi; “Söyle kimlermiş bu fonları alan, biz de bilelim” falan laf ebelikleri..
Değerli okuyucular..
Tetikçilik görevini açıkça sürdüren SÖZCÜ Tv’ye ve Halk TV'ye, RTÜK tarafından "Toplumu kin ve nefrete tahrik" suçlaması kapsamında 10 ekran karartma cezası verildi.
Tabi bunlar yine ciyak, ciyak.. Yine “halkın sesi” “doğru haber” gibi şiirleri okumaya başladılar.
Halk Tv’nin yurtdışında keyfini süren sahibi Cafer Mahiroğlu naralar atıyor..
“Halk Tv susturulmuyor, milletin sesi susturuluyor” falan edebiyatlarını sallıyor..
Cafer Mahiroğlu.. Önce delikanlı olup, Türkiye’ye gelip, teslim olacaksın.. Öyle yurtdışından bağlanıp, ötmeyeceksin..
Ve şu küçük beyinli, kıvırdak Yılmaz Özdil’e bakın..
Aklı sıra bizleri kandıracak..
Diyor ki; “Bize aynı zamanda ‘muhalif medya’ diyorlar.. Biz iktidarı nasıl eleştiriyor isek, Kılıçdaroğlu’nu ve Özgür Özel’i de aynı sertlikle eleştiriyoruz”..
İşte “Ekrem’in sesi olduklarının itirafı”..
Peki Yılmaz Özdil.. Şuan her türlü rüşvet ve organize işler çevirmekten tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nu niye aynı sertliklerle eleştirmiyorsun?
Niye, Ekrem’i işledikleri suçlardan sıyırmaya çalışıp, CHP Genel başkanı yapmaya çalışıyorsun?
Tabi ki Kılıçdaroğlu’nun yeniden Genel Başkan olmaması için her türlü çamurları atacaksın ve tabi ki sana “man kafa” diyen Özgür Özel’den intikam almak için, koltuğundan alıp, yerine Ekrem’i o koltuğa oturmaya ve Cezaevi’nden kurtarmaya çalışacaksın..
Bunun adı; senin söylediğin gibi “namuslu gazetecilik” değil, tetikçilik ve Ekrem’in sesi olmak demektir.. Net..
Evet.. Bu kadar açık şekilde tetikçilik yapıyorsanız, RTÜK’ün verdiği cezalar karşısında da o zaman ciyaklamayacaksınız..
Elbette ki Türkiye’de namuslu gazetecililer var..
İşte namuslu gazeteciler sizin gibi tetikçi robotların oyunlarını her zaman bozacaktır, gerçek yüzlerinizi de millete deşifre edecektir ..
Sizler gibi tetikçiler olmasa da Türkiye asla susmaz..
Sizler; kendilerinizi ne zannediyorsunuz medya cambazları?
Bu Haber 26610 Defa Okunmuştur